Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Savunmanın üçlü, dörtlü (ya da beşli) olması hiç önemli değil... Avrupa Şampiyonası elemelerine soğuk, hazırlıksız ve durgun başladık. Ligimizde henüz 1 haftalık başlangıç yapmışken, Arda dahil bir çok oyuncumuz henüz form tutmamışken, İzlanda’ya karşı ham bir takımla mücadele etmek zorunda kaldık.
Kaldı ki İzlanda’da ligler bizden çok daha önce başlamış; Dünya Kupası elemelerinden sonra play off oynama hakkını elde etmiş rakip, kendi sahasında hem fizik, hem taktik, hem de moral olarak öncelik elde etmişti.
Milli Takım’ın en önemli hücum kozları olan Gökhan Gönül ve Caner Erkin, dün her iki kanattan yüklenen rakip karşısında bocaladılar. Gökhan Gönül sağ kanattan yüklenedursun, İzlandalı rakibinin bindirmelerinde savunma rolünü adeta unuttu. Caner Erkin, maçın ilk yarısında uzun süre karşıdan gelen rakibi önünde çakılı kaldı. Ancak ilk yarının sonlarında ofansif rolünü hatırladı. İki kanat oyuncumuzun verimsizliği orta alanı da etkiledi. Olcan, Arda, Emre, Selçuk oldukça yavaş, etkisiz ve statik bir oyun oynadılar. Bu dörtlü yaratıcı rolünü oyuna yansıtamadığı gibi, savaşçı- mücadeleci kimliğini de gösteremedi. Burak Yılmaz’a diyecek sözümüz yok. Çok net bir fırsatı kullanamamasının dışında zaten savruk ve dağınık oynayan arkadaşlarına ayak uydurdu, o kadar.
Peki bu farkı yemeli miydik? Maç kaybetmek bu mevsimde, bu koşullarda olabilecek bir şeydir, eyvallah. Ama bir amatör takımın bile yemeyeceği o golleri seyretmek hiç yakışmadı. Ayıp oldu.
Terim’in, mekanik bir düzen ve heyecanla oynayan rakip takıma karşı daha savaşçı, daha dirençli bir ekip çıkarmasını beklerdik. Maalesef hocamız da hazır değilmiş, öğrendik.
Ders alabilirsek, bu kaybın telafisi elbette var. Peki telafinin garantisi var mı?