Homo Polemikus... Polemikçi insan tipi. Bugünlerde başı sıkışan ya da rakipleriyle baş edemeyen çoğu kişi gibi Vitor Pereira da polemiklere, tartışmalara giriyor. Yeni tartışma alanları açıp oradan sıyrılmak istiyor. Otomatiğe bağlanmış biçimde 1-0’lık skorlarla maç kazanıyor. Peki bu durum futbolseverlerin, özellikle Fenerbahçe taraftarlarının hoşuna gidiyor mu? Hayır. Çünkü onlar, sadece “Neticeye” değil, “Hatice’ye de bakmak” gerektiğini düşünüyorlar.
Hatice’ye (oyuna) gönül verenler, biraz coşku istiyorlar. Renk istiyorlar. Oyundan keyif almak istiyorlar. Kimbilir, sayılarla kafayı yiyen çağımız insanının dijital kültürün renksizliğine ve ruhsuzluğuna karşı bir başkaldırısı olabilir belki de bu durum. Pereira, işbaşı yaptığı günden beri Fenerbahçe’de birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldı. Hâlâ kendini bulamayan Robin van Persie örneği gibi... Beklerin ileri çıkmasını durdurdu... Sonradan bu sorunları aştı. Takım savunmasını da oturttu. Gelecekte daha iyi bir oyun, daha az sorunlu bir takım oluşabilir. Belki Mehmet Topal’la Souza yanyana oynamaz, Volkan’dan, Ozan’dan daha çok yararlanır. Durum ümitsiz değil... Ama Pereira tahammülsüz. Biz onu anlıyoruz... Ama O da bizi anlamalı!.