Guus Hiddink, A Milli Futbol Takımımız’ın Euro 2012 elemelerinde Almanya ve Azerbaycan ile oynayacağı son maçların aday kadrosunu Hollanda’ya çağırdığı yardımcısı Oğuz Çetin ile yaptığı görüşmeden sonra açıkladı.
Aday kadroyu ilan etmek üzere İstanbul’a erken gelmek gereğini duymadan.
Doğrusu, bu tuhaf duruma şaşırmadım.
Vergilerini Hollanda’da ödeyen, Türkiye’ye milli maçlar dışında bazı lig maçlarını izlemek üzere şöyle bir uğrayan Hiddink’in işini elbette ciddiye aldığını biliyoruz.
Ama Türkiye’yi ne kadar ciddiye alıyor, tartışılır!
Yine de bu girişten Hiddink karşıtlığı gibi bir yaftanın üzerime yapışmasını istemem. Sadece eleştiri görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Hollandalı hocanın vizyonuna, futbol anlayışına ve dünyaya bakışına hiç itirazım yok.
Açıkladığı aday kadroda son olarak Ömer Toprak’ın da katılmasıyla 10 yeni gurbetçi futbolcunun yer alması kuşkusuz umut veren bir gelişme... Hem yurtdışına giden Mehmet Topal, Umut Bulut, Arda Turan gibi gerçekten kaliteli oyuncularımızın kariyeri gelişiyor, hem de Mesut Özil örneğinin yarattığı şoku atlatıp Avrupa alt yapılarında yetişip orada kariyer yapmaya başlayan çocuklarımızı kazanıyoruz. Tunay Torun’dan Gökhan Töre’ye, bu yeni kuşağın Milli Takım’a kazandırılmasında kuşkusuz Hiddink’in de yadsınamaz çabaları var.
Hiddink’in yadırgadığım yanlarından biri, yardımcı kadrosunu sürekli kurcalaması. Yardımcılarına yeteri kadar güven vermemesi. Kolay anlaşılamayacak sürpriz gelişmelerin sık sık yaşanması. Örneğin Hollandalı kondisyoner yardımcısının, futbol dünyasının yeni zengin kulüplerinden Anzhi’de de görev alması ilginç...
Asıl kadro hamlesini Pierre Van Hooijdonk’la yaptı Hiddink... Fenerbahçe kariyeri ile hepimizin gönlünde taht kuran adamı, ekibine katarken görevinin ne olacağını anlayamadık. Bir ayakkabı markası ile yaptığı sponsorluk anlaşması nedeniyle Milli Takım’ın malzemelerini kullanamadı. Şimdi sorun çözülmüştür umarım.
Geçen dönem Mahmut Özgener tarafından Hiddink’in talebi üzerine koordinatörlük görevine getirilen Okan Buruk’un da, Hollandalı hoca ile uyumlu bir çalışma ortamında bulunduğunu sanmıyorum. Buruk, alt yapıdaki milli takımlara gidebilir.
Son darbeyi dün öğle saatlerinde öğrendik. 2 Şubat 2010’dan beri TFF Futbol Teknik Direktörlüğü görevini sürdüren Ersun Yanal’ın işine son verildi.
Doğrusu bu gelişmeyi bekliyordum. Başlangıçta Yanal’ın kontrolundaki yaş grupları, genç ve ümit milli takımları ile kadın takımları, geçenlerde tümüyle Hiddink’e bağlandı. TFF’nin yeniden yapılanma hamlesinde Yanal’a alan bırakılmadı. Bugüne kadar yaptıkları, tümüyle güme gitti.
Yanal’ın sözleşmesi 2014’te sona erecekti. Şimdi akit feshini yapan TFF’nin, Yanal’a tazminat ödemesi gerekiyor.
Hiddink’in Başkan Aydınlar ve ekibini nasıl ikna ettiğini (veya aynı ekip tarafından nasıl ikna edildiğini) bilmiyorum.
Bildiğim gerçek, Hiddink’i kontrol etmek şöyle dursun, inanılmaz biçimde Hiddink’in kontroluna girdiğimizdir.
Umarım, bu operasyonlar olumlu sonuç verir. Haftaya Çarşamba, grup ikinciliğine sevinir, play off’taki eşleşmelerin derdine düşeriz.
Aksi halde... Dünyanın sonu değil...
Biz de hayatımızı yaşarız, Hiddink de!
İNSANLAR YAŞADIKÇA...
İNSANLAR YAŞADIKÇA...
NESLİHAN DARNEL
Kadın Voleybol Milli Takımımız’ın en skorer oyuncusu. Türk voleybolunun uluslararası markası... Bir sakatlık sürecinin sonunda, gerçek formunu bulmadan Avrupa Şampiyonası’nda mücadele etti. Kaçırdığı smaç servisler, file üstünde bloklara takılan smaçlar, karşı takıma sayı oldu. Yine de ona ve arkadaşlarına şükran borcumuz var. Saygı ile kutlayalım bronz madalyayı... Bir gün altın da getirecekler, inanıyoruz. Olimpiyat vizesi için Dünya Kupası’na “wild card” almalarını diliyoruz.
MUSTAFA ÖZBEN
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda salonda yaptığı İngilizce ve Türkçe anonslarla hepimize basketbolu bir kez daha sevdiren adam. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları için akıcı İngilizcesi, açıklamaları ve esprileriyle aynı işe çağırıldı.Bir dizi testten ve denemeden geçti, ön sözleşme imzaladı. Türkiye gibi emeğin gölgede kaldığı bir ülkeden olimpiyat salonlarına yakışacak bir değer çıkıyor..Yolun açık olsun !
BURCU HAKYEMEZ DAL
Basketbolcu dostum Doğan Hakyemez’in kızı. Sportif kariyerinde voleybolcu olarak parladı. Sonra da yorumculuk ve yazarlığı seçti. NTV’de yayınlanan Avrupa Şampiyonası’nı merak edilen her sorunun yanıtlarıyla, canlı röportajlarıyla zenginleştirdi. HaberTürk’te en ayrıntılı istatistikleri ondan okuduk. Şansal Büyüka’nın kızı Sine Büyüka’nın basketbolda yaptığı güzel işlere voleyboldan harika örnekler verdi. İkisi de iftihar edilecek kızlar..... Müdürleri Fuat Akdağ’ı da kutlamazsam, yüreğim sızlar!
ARDA TURAN
Atletico Madrid Sevilla maçında onu merak ve heyecanla izledim. Henüz “döktürme” aşamasında değil... Asıl ustalığını yeni yılda gösterir. Tam Saha dergisine verdiği röportajı da okudum. Haklı kırgınlıklarını sergilemiş yine. Duygularını öne çıkarmış... Ama artık yeter. Yaşananlar dünde kaldı, unut onları Arda... Artık gülerek bak hayata... Genç kardeşlerine örnek olmaya devam et, onlara açılan yolu genişlet. Cuma’ya da güzel bir gün yaşat bize... Sen de keyif al oyunundan, bize de pay ver mutluluğundan!
AHMET ÇAKIR
Doğrusu bu ya, en kıskandığım meslektaşım. Ben her yıl hayal projelerle zaman geçirirken, o sessiz sedasız yayınlar kitaplarını... Taçlı Kral Metin Oktay, el emeği, göz nuru ve spor aşkıyla kaleme aldığı gerçek bir baş yapıt. Meğer ne kadar çok bilmediğimiz öyküsü varmış Kralımız’ın... Eline sağlık Ahmet, iyi ki varsın! ( Demir Ajans yayınları/318 sayfa,30 TL/ 0212 269 68 28)