Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cuma gecesi Abdullah Hoca ile telefonda konuştuk. Şu hazırlık aşamasında Milli Takım’la yepyeni bir heyecan yaşadığımızı, futbolla ilgili küskün sevdamızın yeniden tatlı kıpırtılarla yüreğimizi hoplattığını söyledim kendisine... Sonra da ekledim: “Hocam oyun o kadar güzel ve akıcı ki, skor tabelasına hiç bakmıyoruz artık!”
İyi de... Dünkü skor tabelası da hiç bakılmayacak gibi değildi hakçası...
1955’den beri yenemiyorduk Portekiz’i... Dahası, 57 yıldan beri oynadığımız 6 maçı da kaybetmiştik. 47 yıldır da tek gol atamamıştık.
Estadio Luz (Işık Stadı), en ciddi hazırlık maçına ev sahipliği yapıyordu...
Euro 2012’nin “Ölüm Grubu”nda Hollanda, Almanya ve Danimarka ile boğuşmaya hazırlanan Portekiz de “ışık” arıyordu, Milli Takım da!
Hemen söyleyelim, ışığı bulan taraf Türkiye oldu!
Portekiz, Meireles’in, Ronaldo’nun, Nani’nin gayretlerine, Coentrao’nun savunmadan çıkarak sergilediği çabalara, Almeida’nın ısrarlarına rağmen ne Volkan’ı aşabildi, ne de savunmamızı... Yine de özellikle savunmada topu kesip savurmakla yetindiğimizi, zaman zaman Ömer Toprak’ın yaptığı çıkışların dışında geriden oyun kurma niyeti gösteremediğimizin altını çizmeliyiz. Savunmada üretken olmayan oyuna karşılık orta alanın merkezinde Mehmet Topal ve Emre Belözoğlu ile dengeli bir mücadele sergiledi Milli Takım...
Abdullah Avcı, hücumda dörtlü bir kurgu yapmıştı. Sağda Umut Bulut, santrforda Burak Yılmaz ve solda Sercan Sararer... Arkalarında da Arda...
Bu dörtlü maça muhteşem güzellikler kattı... Umut Bulut hem sağ kanadı bütünüyle hücum ve savunma dengesinde kullanıyor, hem de top bize geçtiğinde Burak’la çift santrforu oluşturuyordu... Arda’nın üç forvetin arkasında sabit durmadığını, sağa- sola deplase olarak oyuna derinlikler kattığını da belirtelim.
Işığı bulduktan sonra umudu da yakaladı Milli Takım...
Umut Bulut, 35’de Ronaldo’ya nazire yaparcasına sol kanattan koparak gelen Sercan’ın yaptığı ortaya ustaca dokundu ve 47 yıldan beri özlediğimiz golü attı. Sonrasında, 52’de de Burak’ın kısa pasını değerlendirip ikinciyi çaktı...
Nani’nin golü, o dakikaya kadar en az üç gole kırmızı ışık yakan Volkan için hiç de önemli değildi. Ama Ronaldo’nun penaltısında resmen çıktı ve kurtardı. Umut’un attıkları yetmemiş gibi, Portekizliler bir de (Pepe ile) kendi kalelerine attılar.
Abdullah Hoca’nın Dünya Kupası eleme grubundaki grup birinciliği iddiasına artık saygı duyalım. Evet, bu takım Hollanda’yı da aşarak Rio bileti alabilir.!
Oh be... Ne güzelmiş hayat...
Dünkü oyunu seyretme, yanında yat!