Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genç kuşaklar bilmez, hatırlamaz ama... Fenerbahçe’de Cemil Turan’ın adı hiç unutulmaz...
Özellikle topla buluştuğunda erişilemez hızı, hâlâ dillerdedir. Kontağı çevirir çevirmez 100 kilometre hızla fırlayan bir yarış otosu gibiydi Cemil. O hızla top sürer ve rakiplerini geçerken zınk diye duruverir, markajcıları savrulurken golünü de atardı.
Gaziantepspor-Fenerbahçe maçını izlerken, Emmanuel Emenike’nin attığı golde Cemil Turan’ı hatırladım ben. Önce Kuyt’ın dönerek attığı uzun topla buluştu Emenike. Binya ile Stankevicius aralarına alıp basmak istediler. Ama kaçırdılar. İnanılmaz fulelerle topu önüne katıp sıyrıldı ikisinden. Sonra tutulmaz bir darbeyle usta vuruşunu yaptı, ilk golü attı. Fenerbahçe orta alanda kazandığı toplarla Moussa Sow’u, Kuyt’ı, soldan kopup gelen Caner’i, sağdan Gökhan’ı buluştururken, Emenike de rakip savunmacıların göz hapsinde dalgasını geçiyordu. Derken Fenerbahçe ceza alanı içinden Caner Erkin’in kesip savurduğu uzun topla buluştu Emenike. Yine Binya kovalayadursun, o yine sıyrıldı. Müthiş fuleleriyle boş kalıp oyunu koparan ikinci golünü attı.
Ben de “Kara Cemil” demekten kendimi alamadım işte...
Teşekkürler Emenike... Bize unuttuğumuz güzellikleri tekrar izlettiğin için!
Gaziantepspor ligin ilk yarısında içine düştüğü ağır sıkıntıdan ve bir türlü çözülemeyen sorunlardan Sergen Yalçın’ın dokunuşuyla çabuk kurtuldu. Ligin sıkıntısız bölgesinde, hedefsiz takımlardan birine dönüşmeyi başardılar. Ne var ki aldıkları başarılı sonuçlara rağmen büyük takımlar karşısında dengeyi tutturamadılar. Kendi sahalarında oynasalar dahi aradaki kadro farkını kapatmaları mümkün değildi. Dün de öyle oldu. Orta alandaki kalabalık beşlide Mustafa Orhan, Traore, Birol ve Serdar Fenerbahçe’de Mehmet Topal, Emre, Meireles’le başedemedi. İleride tek santrfor olarak görev yapan Cenk Tosun da Fenerbahçe savunmasının içinde bunaldı. Gaziantepspor’un oyuna ortak olması, farklı bir hücum planı ve sürpriz şutlarla golü araması gerekirdi, olmadı.
Bu deplasmanın en güzel yanı, Ersun Yanal’ın geçen haftanın “gözü yaşlı” golcüsü Moussa Sow’a verdiği destek oldu. Yine bir gözyaşı eşiğine gelebilecek olan Sow’u ısrarla, inançla oyunda tuttu Ersun Hoca... Sow da 2014’ün ilk golünü, kendinden beklenen şık bir çalım ve güzel bir şutla imzaladı. Bravo Ersun Hoca, aferin sana Moussa!
Skor bir yana, Fenerbahçe uzun ve zorlu geçen bir maratonun son kilometrelerini bir olimpiyat şampiyonu gibi, altın madalyaya inanarak, bitmeyen bir enerji ve coşkuyla koşuyor. Artık kimse bu takımdan kötü bir sürpriz beklemesin. Fenerbahçe’ye meydan okuyan başka bir maratoncu göremiyorum ben. Ya siz, görebiliyor musunuz?