Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Vodafone’daki tek aktör Sergen Yalçın… Beşiktaş taraftarı atkılarla, tişörtlerle, afişlerle bağrına basıyor evladını. Bu büyük kredi elbette büyük beklentilere de kapı açıyor. Sergen Yalçın, oyuncu seçimini yapmadığı, hazırlık dönemini geçirmediği bir sezonun ortasında göreve geldiği için ateşten gömleği bile bile giymiş durumda. Maçın skoru da çok önemli. Beşiktaş’ın kaybetme kredisi yok. Kazanarak yoluna devam ederse, zirve rekabetine katılabilir. Peki nasıl olur?
Her şeyden önce topu kazanıp hevesle rakip kaleye doğru oyun kurarken ofsayta düşmemek gerek. Beşiktaş düşüyor. Hem de en tecrübeli oyuncusu Burak Yılmaz’la sık sık ofsayta düşüyor. Ofsayta düşmek, gol fırsatının kaçması bir yana, tehlikeli misafir Gaziantep FK’nın ekmeğine yağ sürüyor. Çabucak atışla tehlikeli biçimde oyun kurup pozisyona giriyorlar. Kayode ve Muhammed’in şut atmasına fırsat vermeden en çok Ruiz, Vida ve kaleci Karius’la önlüyorlar.
Beşiktaş oyuna yavaş yavaş ağırlığını koyuyor. Sağ kanatta Diaby ilk yarıda oyunun efendisi. Adam geçiyor, Gökhan ve Atiba-Elneny ile akıllı al-ver’e giriyor, çizgide kalmadan cezaalanına da girerek hücumdaki baskısını artırıyor.
Tamam, Beşiktaş oyunun sahibi. Ama sahip olduğu topu nasıl kullanıyor? Kötü! Her şeyden önce şu trafiği pas yanlışlarıyla bozmamalı, topu rakibe hediye etmemeliydiler. Bir de baştan değindiğimiz şu ofsayt sıkıntısı. Bir takım bu kadar kontrolsüz biçimde ofsayta ne kadar düşer, rakip savunmanın taktiğinden nasıl uyanmaz, anlaşılır gibi değil. Sergen Yalçın kenardan uyarıyor ama, malum, ofsayttalar. Çok uzaktalar.
Beşiktaş’ın topluca, takım halinde ritm tutturarak oynaması için hâlâ zamana ihtiyacı var. Hemen her maçta birileri arıza çıkarıp oyunun akışını bozuyor. İlk yarıda hemen her topu kaybeden, etkin hamleler yapamayan Ljajic’i alıyor Sergen Hoca… Beşiktaş ilk yarıdaki top kayıplarını azaltıp savunmada daha dikkatli bir oyun çıkarıyor. Yerine tek taze transfer Kevin Prince Boateng’i sürüyor… O da o kadar rahat ki ilk maçında ilk golünü atıveriyor. Burak’a yoğunlaşan Gaziantep FK , Boateng’i kaçırıyor. Ama o ayağına kadar gelen topu kaçırmıyor. Öncesindeki penaltı, VAR’ın doğru uyarısıyla Alper Ulusoy doğru kararı veriyor. Burak ofsaytta değil, beyaz noktada. Gol yani! Lens de özlediği golü final keyfiyle atıyor. Bu arada Alper Ulusoy’un beklediğimden daha iyi bir yönetim gösterdiğini de söylemeliyim.
Vodafone’daki gün soğuk başlayıp ısınarak - kaynaşma sıcaklığıyla bitiyor.
Tam da Beşiktaş’ın aradığı kaynama noktası. Sergen Yalçın, zor günü mutlu bitiriyor.