Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hagi’nin, Misimoviç’i kadro dışı bırakması tartışmalı. Galatasaraylı dostlar, ortada bir disiplin suçu ya da bizim bilmediğimiz bir kavga yoksa, Boşnak oyuncuyu salt “gönülsüz” diye dışlamanın yanlış olduğuna inanıyor çoğunlukla.
Misimoviç, iki günlüğüne Almanya’ya gidip kariyeri için bir çıkış noktası arayadursun... Bu yanlış ya da doğru kararın, Galatasaray’da bir tür kelebek etkisi yarattığını, futbolcuları sarsıp uyandırdığını, Hagi’nin de gözünün karardığını ve insafının kalmadığını düşünebiliriz.
Kayseri’deki Galatasaray, tıpkı Hagi karakteriyle oynuyordu. Kaybetmeye tahammülü yoktu. Kazanmak için her türlü riski göze alıyor, pozisyon üstüne pozisyon yaratıyor, öncekilere oranla daha çok şut atıyor, her şeyden önemlisi tüm hatlarıyla oyunun içinde yer alıyordu.
Maçın ilk 1 saatlik bölümünde savunmasını da öne çıkararak hep öne oynayarak Kayseri’nin hesaplamadığı bir güç gösterisi sundular. Elano, Pino, Kewel ve ille de Sabri! Gerçekten hepsi de aslanlar gibi mücadele ediyor, saldırıyordu. Arada Kayserispor’a da pozisyonlar vererek. Zalayeta, Selim Teber, Mehmet Eren ve Santana’yı yüzde yüz gol pozisyonlarıyla baş başa bırakarak.
Masum oyun futbolu sevenler, taraftar kimlikleriyle gönül huzurunu ve göz zevkini kaçırmamış olanlar bu oyundan sanırım çok keyif almışlardır.
Bazıları futbolda şansın varlığına inanmaz. Güçlü olanın ve doğru oynayanın mutlaka o şansı yaratacağına, ya da işi şansa bırakmadan kazanacağına inanırlar.
Peki şimdi soralım:
Şansın rolü yoksa direklerden dönen Elano ve Barış şutlarına ne diyeceğiz? Füze atışında bilgisayar üç beş santimlik hata mı yaptı yani ?
Santana’nın ve Mehmet Batdal’ın da tek başına yüzde yüz gol pozisyonlarında topa kötü vurduklarını (ya da vuramadıklarını) düşünelim. İki kaleci Ufuk ve Süleymanou’nun şanslı olduklarını da mı söyleyemeyeceğiz?
Kalecilerin şanslı, golcülerin şanssız olduğu bir maçtı bu...
Galatasaray maçın son yarım saatinde bilinen yorgunluk belirtilerini gösterdi. İstek ve coşkuyla sergiledikleri oyunu taşıyacak enerji sıkıntısı çekmeye başladılar. O arada Hagi de değişiklikler yaptı.
Emre’nin, Aydın’ın, Mehmet Batdal’ın oyuna katılması iyi de... Sabri’nin oyundan alınması pek doğru değildi. Dünkü maçta oynadığı sürece takımının en parlak oyuncusuydu. Bilmediğimiz önemli bir gerekçe yoksa Kewell’ı sahada tutan iradenin, Sabri’yi de bitiş düdüğüne kadar oynatması gerekirdi.
Kayserispor, maçı kazansa, lider Trabzonspor’u yakalayacaktı, olmadı.
Hakça söyleyelim. Onlar da kazanmak için her şeyi yaptılar.
Bakalım, Schuster ne diyecek bu oyuna ?
Ya bebeklik yıllarının damgasını vuracak, ya da saygı duyup susacak!