Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kupa maçında ancak finale yakışacak zevkli ve heyecanlı bir maç izledik. Süper Lig’in en iyi takımı Trabzonspor ile sezonun en renkli takımı Beşiktaş, gerçekten hem göz doyuran iyi bir futbol sergilediler, hem de yiğitçe mücadele ettiler, yanı sıra Manisaspor-Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçından gelen haberler de iki takımı ateşleyen ekstra katkıydı.
Maç başlarken, Şenol Güneş’in, Fenerbahçe ile oynayacağı maçı daha fazla önemsediğini, Jaja, Serkan, Cale , Selçuk, Burak ve Umut gibi oyuncularını Pazar’a sakladığını gördük, Beşiktaş açısından daha başlangıçta önemli avantajdı bu. Trabzonspor savunmasının temel direği sayılan Egemen’in yokluğu da Güneş’in talihsizliğiydi...
Beşiktaş, Kupa’daki ihtirasını maça beş hücumcu ile başlayarak gösterdi. Schuster, transferin en değerli parçalarıyla bir koleksiyon mu yapmıştı, yoksa yepyeni bir takım mı oluşturmuştu ? Sorunun yanıtını bu maçta gördük. Hayır, asla bir koleksiyon değildi onlar. Zor da olsa, zor rakip karşısında takım olduklarını göstermeye çalışıyorlardı. Hücum etkinliği koşular, pozisyonlar, sık sık kazanılan duran toplarla sergilenirken, Simao’nun asistiyle Almeida beklenen golü atıverdi. Erken gol, Beşiktaş’ın ligin ilk yarısında baskılı oynamasına rağmen üretim eksikliğinden doğan sıkıntıyı olasılık dışında bıraktı. Quaresma’nın attığı ikinci golde Cüneyt Çakır’dan iyi bir hakemlik örneği izledik. Almeida’ya yapılan faulü, avantaj kuralına uyarak vermedi, Top Quaresma’daydı. O da en az 25 metreden vurduğunda kaleci Onur’un iki ayağı sabit, yerinden kıpırdayamadığı ve şoka uğradığı anlaşıldı. Simao ve Fernandes’in denemelerinden sonra Beşiktaş eksikliği hissedilen uzaktan şok şutların sık sık tekrarlanmasını bekleyebiliriz,
Beşiktaş’ın ikinci yarıda farka gideceğine inananlar, oyun başlar başlamaz Alanzinho’nun golüyle sarsıldılar, Schuster, Aurelio’nun yalnızlığını Fernandes’le onarmaya çalıştı ki, bu önemli bir hamleydi. Sonra Güneş’in hamleleri geldi. Colman ve Umut’la maçı çevirme gayretleri gösterdi Trabzonspor. Ancak daha önceki maçlardan ders çıkaran Beşiktaş, savunmada beklenen açıkları vermedi.
Maç bittiği zaman Trabzonspor’un elenişine tanık olduk. Türkiye Kupası’nın şampiyonu, Kupa’ya veda ediyordu.
Anlaşılan o ki, Şenol Güneş, elindekini korumaya değil, kaleciliğinden beri erişilemeyeni (şampiyonluğu) yakalamaya çalışıyordu.
Her neyse... İyi bir hakem, iki iyi takım... İyi bir futbol ve güzel bir maç...
Teşekkürler!