Avrupa Kupalarının önünde ya da ardında Konyaspor’la oynamak gibi bir kaderi var Galatasaray’ın... Kimi zaman hava koşullarından dolayı erteleme istediler, olmadı. Buzlu zeminde Uğur Uçar’ın diz kapağı kırıldı, çocuk bir türlü işine dönemedi. O yorucu ve muhteşem perşembeden sonra Konya’da lige dönmek Bülent Korkmaz ve ekibi için gerçekten zordu.
Hem fizik, hem de psikolojik olarak sert zeminde zorlandılar.
Galatasaray’ın kendi gerçekleri de var. Takımın iyi çalışmadığını bir gözlem ve değerlendirme olarak söyleyen gazetecilere darılıyorlar ama, fizik yetersizlik göz önünde... Galatasaraylı futbolcular, yeteneklerine bireysel ve takımca sahip oldukları vizyona rağmen ilk saatin sonunda adeta tükeniyorlar. Dün bu gerçeği bir kez daha gördük. Maçın son yarım saati Galatasaray adına kabuslarla doluydu.
Yine de Bülent Korkmaz’ı takdir etmeliyiz. O, Skibbe gibi Avrupa yorgunu aslarını ve yıldızlarını kulübede tutarak başlamadı maça... Bordeaux kadrosunu sakat Mehmet Topal’ın dışında kalanlarla aynen Konya’da da sahaya sürdü. Yıldız oyunculara oradan verdiği “Tükenecekseniz, sahada tükenin!” mesajı bence çok anlamlıydı. Arda’nın golünden sonra sırayla Baros, Kewel ve Arda’yı oyundan alarak onlara dinlenme fırsatı verdi. Lincoln’ün doksan dakika sahada kalması ise bir başka ilave mesaj değilse de bir “duruş” olarak iyidi.
Elbette gücü sınırlı bir takımdan bozuk zemin üzerinde iyi bir futbol bekleyemezsiniz. Hele lig maçlarında bazen oyun güzelliklerinden ödün vermek zorunda kalabilir, sadece skora önem verebilirsiniz. Galatasaray, Arda’nın kıvrak, zeki ve ele avuca sığmaz çabukluğundan bir kafa golünü bulurken, takım bekleneni vermişti.
Sonrasını hiç sormayın. Konyaspor’a en az üç gol pozisyonu verdiler. Oyuna katılan Ümit Karan, Mehmet Güven ve Aydın da takımın toplam gücüne ve etkinliğine beklenen katkıyı sağlayamadı.
Konyaspor, her yıl ilk 10’a girmek gibi düşük seviyeli bir hedef belirliyor. İlk yarıda ligde tutunabilecek kadar puan topladıktan sonra dağılıp çözülüyorlar. Bu anlamda kulüp yönetimi olarak yeniden stratejik bir değerlendirme yapmalılar artık. Hemen her yıl birkaç antrenörle sezonu taşımak, oyuncu kadrosunda genellikle hayal kırıklığı yaratan transfer hareketlerine girişmek, takımın havasını bozuyor. Maçın sonucunu belirleyen biraz da kaleci farkıydı. De Sanctis, mutlak bir golü önlerken, Jefferson’un, Arda’dan havadaki topu kurtaramaması büyük bir zamanlama hatasıydı!