Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sizi bilmem ama, Fenerbahçeli Emanuel Emenike’yi çizgi roman Red Kit’in maceralarında Dalton Kardeşler’in en uzunu ve en saf olanına - Averell’e - benzetirim. Özellikle kaçırdığı gollerden sonra aldığı pasın kalitesini beğenmeyen ya da kör talihine küsen sıkıntılı bir Dalton tipidir bu. Neyse ki dün attığı golle hem kendi prestijini kurtardı, hem de Teknik Direktör İsmail Kartal’ı rahatlattı. Daha yedinci dakika dolarken Dirk Kuyt’ın asistiyle Emenike’nin attığı gol, Fenerbahçe’nin tüm sorunlarını çözmeye yetti.

Haberin Devamı

Herkes rahatladı. Tüm futbolcular zaten var olan özgüvenlerini oyuna da yansıtarak zorlanmadan, sinirlenmeden verimli bir oyun ortaya koydular.

Cezası biten Başkan Aziz Yıldırım için de gergin başlayan yolculuğun keyife dönüştüğü bir maç oldu bu. Takımı peşpeşe attığı gollerle kazanıyordu. İleri uçta yer alan Emenike, Kuyt, Moussa Sow (2) peşpeşe attıkları gollerle kendilerinden bekleneni fazlasıyla yerine getirmişti. Daha da ilginç olanı, Kuyt’ın Emenike’ye, Sow’un Kuyt’a yaptığı asistlerdi.

Oyuna biraz daha yakından bakacak olursak... Fenerbahçe’nin hem sağ hem de sol kanadı, özellikle ilk yarıda bilinen etkinliğini adeta saklayarak, hatta rakip ataklarına da bir ölçüde izin vererek farklı bir görüntü sergiledi. O gevşek ve rahat tablo içinde Gaziantepspor da Fenerbahçe karşısında başka takımların kolay kolay bulamayacağı gol pozisyonlarını buldu. Önce Muhammed Demir, sonra da Mustafa akıl almaz biçimde iki gol kaçırdılar. Sonrasında Fenerbahçe “Bu kadarı yeter” deyip Egemen ve Alves’le dükkanı kapayınca(!) Gaziantep’in oyunla ilgisi kesildi. Fenerbahçe adeta “One Man Show” (Tek Kişilik/Takımlık Gösteri) yaptı. Okan Buruk’un takımı yakaladığı topları abuk sabuk pas hatalarıyla kaybediyor. Temel olarak oyun kurgusu, yardımlaşma, pozisyon hazırlığı gibi konuları unutmuş görünüyor. Böyle takımlar sadece savunma yapıp direnerek 0-0’a yatabilirler. Ama ev sahibi ekip savunmaya da gerek görmedi!

Halis Özkahya’nın verdiği penaltı kararına gelince... Gökhan’ın Alper’e hareketi ceza alanına girmeden önce faul olarak nitelenebilirdi. Ama iki oyuncu çizgiyi geçtiklerinde kural dışı temas kalmadı. Özkahya, verdiği kararlarla gündem yaratmaya meraklı bir hakem. Dün skoru etkileyen ama maçın sonucunu etkilemeyen bir hata yaptı. O hatada kaybeden kendisi oldu ama ne gam... Yaşasın FİFA listesi!.. Yo-yo testinde koşup hem kendini, hem de MHK’yı kurtarabilir.

Haberin Devamı

Fenerbahçe deplasmandan kayıpsız dönerken, bir gerçek daha dikkatimizi çekti. Diego Ribas, ne fiyatını ne de kendine bağlanan ümitleri hak ediyor. Olsa da olur, olmasa da!