Soma için üçlü turnuvayı düzenleyenlere, katılanlara, terleyenlere ve izleyenlere selam olsun. Emek şehitlerinin geride kalan yakınları için böyle bir futbol festivali düzenlemek her şeyden önce vicdani duyarlılık ve sosyal sorumluluk gerektirir. Hayatın hemen her alanında dilimize ve ruhumuza yapışan ayrımcılığa inat, taraftarların da gönül verdiği takımların formalarıyla kardeşçe buluşması, kaynaşması ve bütünleşmesi de çoktandır unuttuğumuz bir sportmenlik örneği oldu.
Peki ya katılım ?
Loşluklar ve boşluklarla dolu tribünler can sıkıcıydı. Dünkü maça gelmeyenler, belki yarınki seçimin sandığına da gitmeyecekler... Ne diyeyim yani? Siz bilirsiniz!
* * *
45’lik oyunlara gelince...
Fenerbahçe, geçen yıl şampiyonluk kazanan kadrosuyla sahadaydı. Beşiktaş, Çarşamba’dan yorgun çıkan kadrosunu dinlendirip 9 farklı oyuncuyla oynadı. Hemen söylemeliyim ki Fenerbahçe hücumda bilinen Caner ve Gökhan katkılı üçlü forvetiyle hücum karakterini korurken savunmada iyi sinyaller vermedi. Özellikle kontralarda fena halde yakalandılar. İsmail’in “Schürlevari” golünde kademeye giren Gökhan yoktu. O adam Musa Sow’du.
Beşiktaş’ta Atınç ve Sivok savunma göbeğinde kontrollu, dinamik ve başarılıydılar. İsmail’in soldan bindirmeleri, Mustafa’nın arkadaşlarıyla birlikte oynamaktan keyif aldığını göstermesi çok olumlu. Oğuzhan da İsmail’e attığı uzun topla bir anda “10 numaralık” karakter gösterdi. Peki süreklilik gösterebilir mi? Bilmem!
* * *
Fenerbahçe ikinci (!) yarıda Chelsea’yi ağırladı. Kendi adıma bir Yanal - Mourinho satrancı izlemeye niyetlendim, olmadı. Anlaşılan o ki Ersun Hoca, Başkan Aziz Yıldırım’ın sert müdahaleleriyle huzurunu ve enerjisini kaybetmişti. Fenerbahçe’nin savunma sorunları yediği iki golle devam ederken, asıl hücumdaki etkisizliği ve golsüzlüğü de iyice gözüme battı. Chelsea’de Diego Costa’nın yaptığı slalom ve attığı gole şapka çıkarılır. Gökhan’dan sıyrıldı, Emre’den kaçtı, Topal’ı sağa, Caner’i sola yatırdı ve Volkan’ı avladı. İvanoviç’in golü de Volkan için bir uyarı olmalı. Uzak şutlarda elinden top sektiriyor, dikkat.
...Ve bir soru : Dünya Kupası’nda 7 maç oynayan Alman Schürle dün sahadaydı. Dünya Kupası’nda 7 maç oynayan Hollandalı Kuyt, henüz ortada yoktu. Neden?
* * *
Gecenin kapanış maçında Beşiktaş, ilk Arsenal taktiğini denedi. Kalabalık savunma (ve de kaleci Cenk), alanı ve zamanı daraltırken Chelsea’nin yıldızlarına gol fırsat vermediler. Demba Ba yine kendini gösterdi. İki savunmacının arasından şutladığı topu Cech güçlükle kornere attı. Oradan da Ersan’ın golü geldi!
Kendi adıma dünkü 45’likler için herkese teşekkür... Drogba’yı yuhalayanlara da teessüf ederim.