Beşiktaş’ın başı Belediye ile dertte! İnönü Stadı’nın yenilenmesi ile ilgili sorunları aşmış görünüyorlar ama, Süper Lig’de Büyükşehir’den bir türlü ruhsat alamıyorlar.
İnönü Stadı’ndaki puan kayıplarına tatil dönüşü de devam etti Beşiktaş. Önce geriye düştü, sonra beraberliği sağladı. Öne geçti, yeniden yakalandı. Oysa dünkü maçı kazansalar, TT Arena’daki Galatasaray derbisine “lider” kimliğiyle gideceklerdi.
Peki niye böyle oldu?
Öncelikle “tatil dönüşü” rehavetinden kurtulamamıştı Beşiktaş... Ya da tatilde çok çalışmanın yorgunluğu ve hamlığı diyelim buna... Sonra görüldü ki savunma disiplini hâlâ “arızalı”ydı...
Bülent Korkmaz’ın kalabalık orta alanla oyunun iki yanını da kontrol altına alma düşüncesi İBB’de çok rahat hayata geçti... Cihan, Holmen, Visca, Tom, Zeki, Beşiktaş’ın pas trafiğini bozdu... Rakiplerine top kayıpları yaptırdılar... Topu kazandıklarında da çok rahat hücum organizasyonuna geçip Beşiktaş yarı alanındaki boşluklara daldılar.
Holmen’i, Webo’yu, Edin Visca ve sonradan oyuna giren Doka’yı yepyeni bir enerjiyle oynattı dün Bülent Korkmaz...
Samet Aybaba ise sakatlıktan dönen Manuel Fernandes’i oynatmak niyetinde değildi. Onu yedek kulübesinde bekleterek oyuna ısıtmayı düşündü... Ne var ki 2-2’den sonra denkliği bozabilmek için başka çaresi olmadığını anladı, ama umduğunu alamadı.
Beşiktaş’ın oyununu beğenmedik. Her şeyden önce hücumcular (Holosko, Almeida, Oğuzhan, Olcay) ile savunmacıların (Hilbert, Toraman, Sivok, Emre/Uğur) arasında bağlantı kurması gereken Veli ile Necip işlevsizdiler.. Özellikle Necip cesur hamlelerine akıllı oyun kurgusunu katamadığı için beklenen yararı sağlayamadı. Öte yandan Belediye’nin kontralarında da müdahalede yetersiz kaldılar.
Doka’nın attığı beraberlik golünde topu sol eliyle kontrol ederek kullanması ise hakem adına talihsiz bir kaçaktı.
Beşiktaş’ta en çok emek sarfeden oyuncu, gol atamamasına rağmen Hugo Almeida’ydı. İyi niyetle, canla başla arkadaşlarına yardım etti. Rakip yarı alanın tamamını kullandı, havadan arkadaşlarına top indirdi. Olcay’ın golünde inanılmaz güzellikte (Fernandesvari) bir asist yaptı. Ancak, arkadaşlarından yeterince top alabildi mi, kanatlardan beklediği muz ortaları bulabildi mi, hayır!
Olcay Şahan’ın golüne alkışlar. Oğuzhan’ın durgunluğuna da şimdilik sözümüz yok ama, derbi için dünkü oyun yetmez!
Beşiktaş heyecan (ve kaygı) yaratan oyununa devam ediyor. Sürükleyici bir macera bu... İlgiyle izliyoruz. Peki bu macera bir büyük başarı öyküsüne dönüşür mü? Bilemiyoruz!