Final gibi bir maç izledik. Fenerbahçe, fikstür ve maç programı sayesinde öyle bir şans yakalamıştı ki Bursaspor’u yendiği takdirde sadece liderliği ele geçirmekle kalmayacak, şampiyonluğa uzanan son düzlükte rüzgâr gibi uçacaktı. Zirvedeki rakiplerinin aksine, her şeyi kendi kontrolüne almanın avantajı bekliyordu onları.
Bursaspor da maçı final heyecanına taşıyarak futbolseverlere keyif ve heyecan sundu. Şaka değil, Süper Lig’in en iyi oynayan ekiplerinden biri, Milli Takım’a en çok oyuncu veren kulüp olarak... Daha da önemlisi Şenol Güneş’in ekibi olarak Kadıköy’de idiler. Balıkçı İsmail Kartal da takım içindeki her türlü sarsıntıya, sıkıntıya rağmen, alçakgönüllü ama inançlı kişiliğiyle tüm ihtirasını takımına aktarmış, inanılmaz bir disiplinle “tayfa”yı yönetiyordu.
Maça ısınırken Kuyt’ın sakatlanması, Kartal’ı zor duruma soktu. Yine de geri adım atmadığını gördük İsmail Hoca’nın. Bu durumu fırsata dönüştürmüş, Emenike, Webo, Sow üçlüsüyle hücum borusu çalmıştı.
İlk yarıdaki oyun fırtına gibiydi... Fenerbahçe’nin baskın ve meydan okuyan oyununa karşılık Bursaspor dik duruyor, direniyor, Ozan Tufan ve Belluschi’nin ortadan, Volkan’ın kanattan kontralarıyla tansiyonu yükseltiyordu. Futbol piyasasında değeri yükselen Fernandao’nun bu oyuna ayak uyduramaması Bursaspor’un en büyük sorunuydu. Fenerbahçe’de Topal kontraları iyi karşıladı, Emre ve Alper dikine oyunda ısrarla baskıyı sürdürdüler. Ne var ki üçlü forvet Emenike, Webo ve Sow, hiç de etkin olamadılar. Caner’in yüksek ortalarında da Bursaspor defansını - özellikle de kaleci Harun’u - avlayacak bir beceriye tanık olamadık.
Maçın ikinci yarısında İsmail Hoca’nın Emenike’yi çıkarıp Hasan Ali Kaldırım’ı oyuna sürmesi, hem Volkan Şen’e karşı bir önlem, hem de Caner’in etkinliğini arttıracak bir cinlikti. Hoca bunu Kupa’da Mersin’e karşı denemişti. Bursaspor’un Fenerbahçe bakısı karşısında geride kestiği toplarla oyun kuramaması, kontra fırsatlarını da seyreltti.
Fenerbahçe oyunu koparma konusundaki inat ve ısrarının ödülünü sahanın en emektar iki adamıyla aldı. Caner’in harika bir akıl ve teknikle Webo’ya havadan indirdiği top ve Harun’un koca maçtaki ilk zamanlama hatası... Fenerbahçe, tıpkı bir uçak gibi “take off” yaptı dün... Yerden tekerlek kesti, havalandı... Son 7 hafta, evet levye ellerinde... Kaptan Pilot da İsmail Kartal, iyi mi!