Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Saracoğlu Stadı’nda yeniden gördük ki Fenerbahçe artık demini almış... Fabrika ayarları yenilenmiş... Hep birlikte takım oyunu, birbirine uyum sağlamış, çabuk düşünen, çabuk karar veren, bir tür telepati ile arkadaşının zihnini okuyan oyuncular, Trabzonspor’a nefes aldırmadı ilk yarıda. Arada Mehmet Ekici ve Erkan Zengin’le kontra çıkışları da olmasa Trabzonspor’un bu maça oynama niyet ve isteğiyle geldiğine hiç inanmayacaktık...

Fenerbahçe, iki günden beri Nani’siz, Volkan Şen’li bir onbirle hazırlanıyordu maça. En azından sarı - lacivertli takımın antrenmanlarını, kulislerini izleyen muhabir arkadaşlara göre böyleydi. Ama Pereira son anda kararını verdi, Nani’yle başladı.

Haberin Devamı

Savunmanın hiç de zorlanmadan tıkır tıkır oynadığı maça Fenerbahçe orta alanı damga vurdu. Mehmet Topal, De Souza merkezde iki yönlü oyunu başarıyla gerçekleştirdiler. Nani, Diego ve Alper yüksek tempoda akıllı ve becerikli oyunlarıyla göz doldurdu. Böylesine mekanik bir işlevsellik serfileyen takımda Robin van Persie’nin de “show” yapması beklenebilirdi. Olmadı. Fenerbahçe’nin baskılı, yüksek tempolu oyununda Hasan Ali Kaldırım, Gökhan Gönül, hem bek, hem de açık oyuncusu kimlikleriyle “fark yaratan” adamlardı. Nani’nin golünde soldan Hasan Ali, Diego ve Alper’in rakibin savunma önlemlerini aşan hızlı top trafiği alkışlanacak düzeydeydi. Ne var ki bu çabuk ve etkili oyun, skor tabelasında hak ettiği karşılığı bulamadı. Bunda Van Persie’nin verimsizliği ve 70’e kadar sahada kalması önemli rol oynadı. 70’de Fernandao’nun oyuna katılmasıyla Fenerbahçe’nin atakları daha yoğunlaştı. Ancak şunu da belirtmeli: Trabzonspor 42’de Alper’in kırmızı kartıyla 10 kişi kaldıktan sonra daha iyi mücadele etmesine rağmen kontralarda beraberliği getirecek bir gol atamadı. Fenerbahçe’nin maçın başındaki temposunu ikinci yarıda düşürdüğünü gördük. Yine de Nani’nin asistiyle Fernandao’nun attığı gol, liderliği perçinlemeye yetti.

Trabzonspor’a dönersek... Yönetimde, teknik kadroda ve futbolcularda huzursuzluk var. Bu negatif enerjiyi dağıtmadan Trabzonspor kendini toparlayamaz. Sadi Hoca da Cardozo gibi bir gol umudunu kenarda tutarak maçı bitirdiğine göre... Bu takımın işi çok zor!