Futbolun temel takım özelliklerinin en önemlisi “disiplin”... Kondisyonunuz yetersiz olabilir... Rakip takım taktiğinizi bozabilir. Ama asla oyundan kopmamalı, disiplinden vazgeçmemelisiniz.
Vojvodina, dün gece bunu hatırlattı. Balkan takımlarının karakteristik disiplinini sergileyerek bulduğu her fırsatta dikine oynayarak Bursaspor’a hesaplamadığı biçimde sıkıntılar yaşattı. Yeşil-beyazlılar Batalla’nın penaltısıyla öne geçtikten sonra oyunu rölantiye aldı. Kişisel gösterilere giriştiler. Top kayıpları çoğaldı. Rakip ise kazandığı her topla çabuk ataklarla Bursaspor kalesine yöneldi.
Geriden gelip Vuliçeviç’le beraberliği yakalamaları, Oumarou’nun kafa vuruşuyla öne geçmeleri, Hikmet Karaman’ı da Bursaspor taraftarlarını da sarsan, öfkelendiren hamlelerdi.
Bursaspor geriye düştükten sonra ateşin bacayı sardığını gördü. Telaşla bu sıkıntıdan kurtulmak istediler. Harcadıkları onca pozisyonun acısını yardımlaşmayla, akılla, birlikte hareket ederek çıkarmaya çalıştılar. Taiwo’nun korner organizasyonunda attığı kafa golü, giden maçı geri getirmekle kalmadı, turu güvence altına alacak avantajı da yarattı.
Bursaspor bu yılın iyi planlanmış bir transfer kampanyası ile kadrosunu yeniledi, güçlendirdi. Taiwo sol kanatta Galatasaray’ın Eboue’sine benzeyen özellikleriyle göz doldurdu. Şamil, Civelli, İbrahim, takım savunmasında uyum sağlamak için zamana ihtiyaç duyacaklar, bu normal. Ancak takımın en pahalı transferi kaleci Frei’nin iri cüssesine rağmen hatalı goller yediğini gördük. O da zamanla kendini bulacaktır, diyelim.
Bursaspor’un en pahalı oyuncusu Batalla. Dünkü oyunu ve hücuma renk katan hamleleriyle çok göz doldurdu. Seslak, Pinto ve Tuncay henüz hazır değiller.
Her neyse, rövanşa bir hafta var. Bursaspor’un kredisi yeterli. Karaman ve ekibini kutluyoruz.