Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kasımpaşa çırpınıyor... Üstelik iki yönlü bir çırpınma onlarınki... Biri, ümitlerin tükendiği, motivasyonun giderek dağıldığı şu son haftalarda her şeye inat, lige tutunmaya çalışma, direnme, dayanma, ayakta kalma gayreti... İkincisi, yerlisi yabancısı tam bir uyum ve anlayış beraberliğiyle takım halinde oynama, futbolun güzel ve masum bir oyun olduğunu gösterme çabası...
Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda ev sahibi takım, salt bu çırpınmaları nedeniyle saygıyı hak ediyor.
Sezon sonunda belki gidecekler bu ligden... Ama biz Fuat Çapa ve futbolcularını hak ettikleri saygıyla anacağız.
Beşiktaş’a bakarsak...
Zengin ve ışıltılı kadro, bu yıl Schuster’in elinde bir türlü bütünlük ve uyum kazanamadı. Lig’deki tüm hedeflerinin uzağına düştü. Tayfur Havutçu, emaneti devraldığında ellerinde sadece Kupa kartı kalmıştı. Bu anlamda Galatasaray’ın emanetçisi Bülent Ünder’e göre Tayfur Havutçu’nun daha şanslı olduğunu, Beşiktaş’taki mesaisinin bir mana ve heyecan taşıdığını söyleyebiliriz. Yine de gerçeği görmezden gelmeyelim: Tayfur Hoca’nın da işi zor, hem de çok zor!
Kasımpaşa önündeki Beşiktaş da hücumcular ve savunmacılar diye ikiye ayrılmıştı... Orta alanın merkez oyuncuları Ernst ve Necip, üstlerine kalan takımı bütünleştirme, ofans defans uyumunu sağlama işinde çabuk yoruldular, birbirlerinden koptular ve bu durum Kasımpaşa’nın oynama iştahını açtı... Onla da oyuna ortak oldular... Geçen hafta Kupa yarı finalinde yıldızı parlayan Rüştü’den sonra dün de Cenk Beşiktaş kalesinin teslim olmayan patronuydu... Hücumcular, inanılmaz uyumsuzluklar, salt zamanlama yanlışları ve zaman zaman bireysel hatalarla fırsat ve pozisyon kaçırırken, Beşiktaş kalecilerinin tek hata yapmaya hakkı yok! Bu durum da pek adaletli değil!
Her neyse... Bu çelişkili ve ironik tablo ancak seneye değişir. Bu yıl yapılacak fazla bir şey yok.
Dünkü oyunda oynadığı sürece Mert Nobre’nin gayretlerini ve iyi niyetini takdirle izledik. Koşuları, arkadaşlarıyla birlikte oynama isteği, sahanın hemen her yerinde hem pres yapma, hem de hücumda gol atma gayreti övülecek nitelikteydi. Özetle Guti’de göremediğimiz performansa Nobre’de tanık olduk.
Simao ve Quaresma da bu takıma samimiyetle bir şeyler vermeye çalışıyorlar... Ama ah Almeida! Attığı gole rağmen hâlâ bu takımın santrforu gibi görünmüyor...
Ve Beşiktaş, şu haliyle Kupa’da final oynamaya hazırlanıyor!