Futbolseverler bu maçı “Rijkaard’ın çöktüğü gün” olarak hatırlayacaklardır. Parıltılarla dolu kariyerinin en karanlık gününü Trabzon’da yaşadı Hollandalı.
Avni Aker’e çıkardığı on bir hatalı, geriye düştükten sonra yaptığı hamle yanlış ve yetersizdi... Dahası, Keita ve Dos Santos’u yanlış kanatlarda oynatarak da takımın kimyasını bozdu.
Şenol Güneş’e bakarsak... Trabzonspor’a en sıcak, en parlak gününü yaşattı dün... Takımın tümünü topun arkasında tutarak, top bölgesinde çoğaltıp kalabalıklaştırarak, beşli orta alanıyla hem defansa, hem de hücuma sürekli katkı yaptırarak inanılmaz bir taktik ustalığı sergiledi.
Skoru belirleyen olay, tıpkı Beşiktaşlı İbrahim Kaş’ın Kasımpaşa maçında ikinci golle sonuçlanan bireysel hatası gibi genç Emre Güngör’ün, savunmadan çalımla çıkma hevesinden kaynaklandı. Colman çaldı topu... Ayağına gelen kısmeti tepmedi.
Oyun başlarken, sadece Arda değildi eksik olan. Görüldü ki Rijkaard, ağırlığından ve Neill’le uyumsuzluğundan yakındığı Servet’i de almamıştı on bire... Hesapta Emre Güngör’ün çabukluğundan yararlanacaktı. Yarar umduğu çocuktan zarar gördü... O kaza golünün ardından Emre belki de en az üç golü kale ağzından çevirdi ama neye yarar!
Hadi, bireysel bir hata ya da kaza diyelim... Galatasaray bu golün karşılığını veremeyecekse niye şampiyonluğa oynasın ki!
Trabzon’dan başları önde dönmelerinin temel nedeni, takım savunmasından kopuk ve sorumsuz oyundu...
Sadece Barış’ın çabalarına saygı duyabilir, bu nedenle yalnız kalan Mustafa Sarp’ın çaresizliğini de anlayabiliriz. Ama gerisi kocaman bir gaftı dün.
Galatasaray, saman alevi gibi parlayan çabuk ve tehdit edici oyunuyla herkesi şaşırtmıştı. Ama rüzgar çabuk döndü.
Trabzonspor, disiplinli, çabuk, yardımlaşmalı ve yaratıcı oyun anlayışıyla belki de 2010’un en güzel oyununu sahneye koymaya başladı. Güya asıl hedef Türkiye Kupası’ydı Şenol Güneş için... Hoca öyle söylemişti hafta içinde. Takiyye mi yaptı, bilemem. Bildiğim, Galatasaray’ı yenmenin de en az kupa finalini kazanmak kadar kıymet-i harbiyesinin olduğuydu.
Başta Onur olmak üzere Serkan, Giray, Cale, Colman, Alanzinho, Umut Bulut, Burak, Selçuk... Artık hepsi diyeyim... Mükemmeldiler...
Rijkaard ilk hamlesini Elano - Baroş değişikliğiyle 57’de yaptı. Zaten dökülen orta alandan bir kişi daha eksilince, Trabzonspor farka gidecek pozisyonlar yakaladı ama, atamadılar.
Şimdi bu maçın derbiye etkisini hesaplayanlar, Uludağ’dan soğuk bir gazoz içip tartışabilirler...
Yine de enseyi karartmamak gerek... Malum ya, futbolda her şey olabilir!