Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hollanda - Arjantin buluşması, kuşkusuz yarı final ilk maçının tarihi sonucundan (Almanya 7 - Brezilya 1) fena halde etkilenmişti. Gerçi iki takım da Brezilya kadar yanlış, dağınık ve zayıf değildi ama, olsun. Kazaya uğramamak, sarsılıp dağılmamak adına kontrolu ve ciddiyeti elden bırakmadan oynamaya çalıştılar.

Hem kazaya uğramaktan korkuyorlardı, hem de rakiplerine saygı duyuyorlardı. Böylece “tedbir” (savunma) öne çıktı, “teşebbüs” (hücum) ertelendi.

İlk yarı Arjantin topla daha çok oynayan, daha baskılı görünen taraftı. İkinci yarıda Hollanda oyuna ortak oldu. Özellikle normal sürenin son dakikalarında baskısını arttırdı.

Yine de sahadaki yıldız oyunculara bakarak maçın “yavanlaştığını”, “kısırlaştığını” söyleyebiliriz. Tamam kimse 8 gollü, sarsıcı bir maç beklemiyordu ama, iki dünya devinin normal süreyi gol bulamadan bitirmesi keyif kaçırdı.

Hollanda’nın en etkili silahı Ariel Robben, Arjantin’in baskılı savunması karşısında zorlandı. Van Persie de etkili olamadı. Hollanda’nın en çalışkan adamları bizim ligimizin temsilcileri Kuyt ile Sneijder oldular. Arjantin’in harika çocuğu Messi de önceki maçlarda sergilediği etkin ve bitirici rolü tekrarlayamadı. Attığı iki güzel frikik de gol getirmedi. Özellikle Angel di Maria’nın sakatlığı, Higuain’in etkisizliği Messi’yi “yalnız ve güzel adam” a dönüştürdü. Arjantin’de Lavezzi’nin ilk yarıdaki kanat bindirmeleri heyecan yarattı ama, devam gelmedi. Sabella, Aquero, Rdriguez ve Palacio ile ilk hamleyi yapan antrenördü. Van Gaal ise sabırla bekleyip Huntelaar hamlesiyle hücum etkinliği aradı. Ama iki teknik adam da golü bulamadılar.

Seri penaltı atışları, futbolun en dramatik yanını oluşturuyor. Şimdilik başka çare de yok. Hollanda Vlaar ve Sneijder’le iki atışı kaçırırken Arjantin dört atışı da gole çevirip finale ulaştı. Burada Van Gaal’in çeyrek finaldeki Krul hamlesini niye tekrarlamadığını merak edenler için söyleyeyim : Bence işi oraya bırakmak istemiyordu. Olmadı.