Anlaşıldı, Beşiktaşlılar bu sezon asla huzur içinde bir maç izleyemeyecekler. Kendi içlerindeki çelişkileri gidermeden, savunma - hücum organizasyonunu dengelemeden, kadroda süreklilik ve devamlılık sağlayamadan oynadıkları için her maç sıkıntı verecek. Gollerin coşkusuyla ayağa kalkarken, savunma kuşkusuyla yerlerine oturacaklar.
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda kötü bir kış günü oynamak, orada maç seyretmek gerçekten yürek ve cesaret ister. Beşiktaşlı oyuncular buna rağmen canlı ve istekli başladılar maça. Hücumda çabuk ve isabetli paslarla sık sık pozisyon yarattılar. Ne var ki ceza alanı içinde bu pozisyonları gole çevirecek kararlılığı gösteremediler. Buna karşılık Hikmet Karaman’ın takımı Erciyesspor ilk yarıda sadece Yasin’e iki mutlak gol pozisyonu yarattı ve Beşiktaş’ın savunma sorunlarını yeniden hatırlattı.
Beşiktaş’ta Fernandes, Olcay, Gökhan ve Oğuzhan, bir hafta öncesine göre daha uyumlu, daha araştırıcı ve daha etkiliydiler. Almeida ise Trabzon’daki durgunluğunu üzerinden atmış, daha çok sorumluluk almaya başlamıştı.
İlk yarının bitimine yakın, Olcay’ın çok akıllı kullandığı top, Gökhan’ın ceza alanına girerken Fernandes’e yaptığı asist, gerçekten alkışlanacak “kollektif” bir güzellikti. Ardından Almeida’nın derin pasıyla Gökhan Töre’nin golünü izledik. Bu Almeida, oyuna katkılarıyla da büyüyor zaman zaman. Aslında bu yanını daha çok öne çıkarsa, Beşiktaş daha etkili ve bol skorlu maçlar çıkarabilir. Oğuzhan’ın golü de alkışı hak ediyor.
Ancak Beşiktaş için peş peşe gelen şık goller hiçbir zaman maç kazanmanın garantisi değil. Oyuna saygı gösteren, skor tabelasına bakmadan bildiği doğruları yapmaya çalışan her takım, her antrenör Beşiktaş’ın başını ağrıtabilir. İşte Mangane’nin golü, ardından Vlemincx’in şutunda Ersan’ın topu içeriden çevirmesiyle beklenmeyen skor. Bir beş dakika daha olsa Erciyes dondurucu bir sürpriz yapabilirdi.
Savunmada sürekli stoper değiştiren Beşiktaş, İbrahim Toraman gibi bir alternatifi inat ve ısrarla affettiği halde dışlıyor. Farkı yakaladığı maçta bile kontrolu kaybedebiliyor. Bilic’in çözümleri sadece transfere mi dayanıyor? Biraz emek, mesai, araştırma, çare olabilir. Ama olmuyor. Laf aramızda Tolga da gerçek Tolga değildi dün. Her neyse Beşiktaş, sıkıntılı maçı neşeli bitirdi ama dertlerini bir türlü bitiremedi.
Dünya Kupası’na hazırlanan Cüneyt Çakır, örnek kararlarla maçı yönetti.