Bilic'in cezası bitti, kadın ve çocuklar RTE Stadı'nı şenlendirdi ama gördük ki Beşiktaş'ın çilesi bitmemiş. Karabükspor karşısında golün nasıl kaçırılacağına dair kötü senaryo gösterisi yaptılar.
Son haftalarda performansından pek de memnun kalmadığı Serdar Kurtuluş'u kulübeye çeken Bilic, takımın jokeri Atiba'yı sağ bek olarak sahaya sürmüştü. Doğrusu Atiba'nın sağ bek olarak ne yaptığını pek anlayamadık. Zaten Karabükspor da çok sorun çıkarmadı orada. Kanadalı, yeterli baskı görmediği için hücumda daha etkin bir görüntü çizdi. Ne var ki orada da Gökhan'dan rol çaldığını görür gibi olduk. Dahası, Veli ve Oğuzhan ikilisi, merkezde yeterince etkin olamıyordu. Asıl orada Atiba'ya gereksinim vardı. Aslında bu değişikliğin çok çabuk, daha 20. dakikada yapılması gerektiğini düşündük. Ama Bilic daha sabırlı davrandı, Veli'yi çıkarıp sağbeke Serdar'ı alarak Atiba'yı merkeze çekti. Tamam, bir arıza giderildi ama, başka yerlerde de onarım gerekiyordu. Bilic, Almeida ile Eneramo'yu değiştirdi 65'de. O saate kadar en az iki gol kaçırarak devamlılık örneği(!) sergileyen Almeida mı arızalıydı, yoksa onun asistlerine sağır kalan Oğuzhan ve Olcay mı? Bilic'e bu soruyu sormak isterdim şahsen...
Hadi pozisyonları bir yana koyun, duran toplarda da büyüsü bozulmuştu Beşiktaş'ın. Saymadım ama, zaten çok fazla duran top da kazanamadılar. Kazandıklarını da (Ersan Gülüm'n kafası gibi) hovardaca harcadılar.
Karabükspor, İlhan, LuaLua Hakan Özmert'le sık sık kontraya çıkıp bayrak gösterdi. Ne var ki bu çıkışlarda hem Tolga Zengin, hem de savunma fazlasına izin vermediler. Olsa olsa Karabükspor'un savunmacıları biraz nefes almış oldular.
Beşiktaş'ın oyun akışına biraz dikkatli bakanlar, topu kazanıp hücuma çıkarken hep sağ kanadı tercih ettiklerini gördüler. Gökhan'ın top kayıpları bu tercihleri bozdu. Motta'nın sol kanattaki çıkışlarını ancak ikinci yarıda anımsadılar ama, çok zaman kaybetmişlerdi. Bilic'in Kerim Frei hamlesi biraz heyecan yarattı. Ama Olcay ve Oğuzhan, onun gayretlerini tamamlayacak bir etkinlik gösteremediler. Bilic onlara 90 dakika nasıl tahammül etti, anlayamadık. Beşiktaş, dünkü performansıyla artık zirve takımı değil, sıra takımı olabileceğini gösterdi. Yazık ama, gerçek böyle!
Maçın en iyisini merak ediyorsanız, size "İshak" derim. Bu gösterişsiz çocuk, dün takımının kazandığı kornerleri Fernndes'den daha iyi kullandı. Hem ofansif, hem de defansif performansıyla parladı. Bence maçın tek kutlanacak oyuncusu oydu. Aferin İshak!.