Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şenol Hoca’nın veda turlarında rakip Aykut Kocaman’ın ekibi Atiker Konyaspor… Vodafone Park’ta manalı bir gün… Hem ilk yarıda Konya’da (2-2) biten maçın rövanşı oynanacak, hem de iki hoca bir araya gelip dostluk fotoğrafı sunacaklar. Yıllardır aralarından sık sık kara kediler geçen iki futbol adamı biçimsel de olsa el sıkışıp poz veriyorlar.
Acaba birbirlerine neler söylediler ayak üstü ? Aykut Hoca, Güneş’i Milli Takım’daki yeni görevi için kutladı mı? Şenol Hoca da az sonra başlayacak maç için başarılar diledi mi? Bunları bilmiyoruz. Objektifler samimiyet ölçümü yapamıyor. Yine de en azından zevahiri (görünüşü) kurtardıkları için memnunuz.
Maça dönersek… Beşiktaş iyi başladı. Bol paslı çabuk oyunda, Fenerbahçe önünde kaçırdıkları galibiyetin yarasını sarma niyeti gösterdiler. Perdeyi açtıran adam Burak Yılmaz oldu. Ljajic’e verdiği şahane pas, şahane asiste dönüştü.
Bu zevkli ve keyifli başlangıça Konyaspor da ayak uydurdu... Beşiktaş hücumlarında kazandıkları toplarla çok hızlı oyun kurarak kontralara çıktılar. Ömer Ali’nin golü böyle atıldı. Beşiktaş golü attıktan sonra rakip takımın reaksiyonuna karşı oyunu soğutup topu kaybetmeden devam edebilse rahatlayabilirdi. Golün keyfi sadece 6 dakika sürdü. Sonra Burak sahneyi aldı. Serbest vuruşta iyice hesaplayıp barajın üzerinden sağ köşeye şimşek gibi gönderdiği top, yeniden öne geçme keyfi yaşattı Beşiktaş’a. Sonra Aykut Kocaman’ın hamlesi… Fofana ile golü buldular.
Maçın skoru Kagawa sayesinde Beşiktaş için keyfe dönüştü. Beşiktaş’ın ligin sonuna yaklaştığımız halde hala çözemediği sorunları var. Orta alanda çabuk çözülüyorlar. Oyunun merkezindeki Atiba ve Medel savunmayı güç durumlarda bırakıyor. Kanat ataklarında Burak’ı pozisyona sokmakta verimli olamıyor. Burak’ın oyuna katkısı da çok olumlu. İyi niyetli ve baskılı oyunu göz dolduruyor.
Şenol Güneş de Kagawa hamlesiyle beklediği sonucu aldı. Bu golde Adriano’nun kaptığı topu ve attığı pası unutmayalım. Tabii, Adriano’nun golden önce hatası da var. Boş pozisyondaki Burak’a vermeden topu Serkan’a teslim etti. Olmadı.
Maçın skoru bir yana, yediği ilk goldeki hatasıyla Karius’u eleştirebilirsiniz. Ona güven duygunuz da sarsılmış olabilir ama, onu aşağılamak, maç boyunca protesto etmek kime ne kazandırır, düşünmek gerek… Ayrıca Güneş’in takımca taraftarları alkışlatması sırasında da “yuh” sesleri ve “istifa” istekleri duyuldu. Ayıp olmadı mı arkadaşlar? Size göre helalleşme böyle mi olur!