Quaresma’yı disipline etmek zor, biliyoruz... Quaresma bazen takımı için, çoğunlukla da kendi için oynuyor eleştiriyoruz...
Kaybettiği toplarda rakibine yaptığı fauller, gördüğü sarı kartlardan sonra ona kızıyoruz. Ama şunu unutmamalıyız... Quaresma, Beşiktaş’ın tek taş pırlantası...
Samimiyetle, isteyerek, zevk alarak, zevk vererek oynamaya çalışıyor. Becerilerini sergilemek, bireysel yetenekleriyle formasını giydiği takıma katkıda bulunmak istiyor. Bazen yanlışlar yapsa da onun bu samimiyetine saygı duymamız gerekiyor.
Dünkü maçı, tıpkı Gençlerbirliği maçındaki gibi elinden düşürüp kaybetme noktasında geldi Beşiktaş...
2-0’dan 2-2’ye yakalandı... Yorgunluklar, panikler, dağılmalar, çözülmeler başladı... Genç, hırslı ve mücadeleci Maccabi de kendi sahasında gruptaki ilk galibiyetini almak için patronluğunu ilan etmişti ki Quaresma çıktı sahneye... Dört kişiyi çalımlayıp kaleyi karşısına aldı ve çaktı.
Kâbusa dönen rüyayı bir masal mutluluğuna çevirdi.
O yüzden derim ki, pes!
Bu maçtan sonra Quaresma’ya uzanan diller tutulur!
Bırakın adam içinden geldiği gibi oynasın.
Yeter ki arkadaşları, onun gayretlerine ayak uydursun.
Dün attığı iki gol de hem özel, hem güzeldi. Arada Toraman’ın golünü de alkışlayalım. Ama Q7’ye şapka çıkaralım.
Gelelim maçın öteki gerçeklerine...
Bu maçta da ruhu uyuyan adamı seyretmekten sıkıldık.
Takım koşuyor, gayrete gelip pozisyon üstüne pozisyon hazırlıyor ama Almeida’nın ruhu uyuyor!
Ağır, beceriksiz... Hemen her pozisyonda inanılmaz zamanlama yanlışları yapıyor. Rötarlı bir tren gibi... O uyanıp hamlesini yapana kadar rakip pozisyonunu bozuyor, golü önlüyor...
Ne ön direğe koşu, ne uzaktan şut, ne de kafa vuruşları ona ödenen paranın karşılığı değil!
Ve Carlos Carvalhal, ısrarla onu sahada tutuyor... Alternatifi Mustafa’yı oyuna sürmüyor. Ya da oyun planında değişiklik yapıp alternatif gol yolları aramıyor. Tel Aviv’deki gerçek, Süper Lig’de de geçerli... Bu Almeida’dan Beşiktaş’a santrfor olmaz. Biraz geç oldu ama, kesin olarak anlaşıldı!
UEFA Avrupa Ligi’nde şimdi son maça daha taze bir ümit ve kazanma enerjisiyle çıkacak Beşiktaş... Umarız Carlos Carvalhal, Tel Aviv’de unuttuğu, değişiklikleri zamanında isabetle yapar Stoke City karşısında.
Son söz yine Quaresma’ya...
Obrigado Q7!..
Teşekkürler... Hem Beşiktaş’ı, hem de Carlos’u kurtardın, ayaklarına sağlık!