Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Takım’ın yeni hocasıyla eski yeni futbolcularının tanışma ve buluşma kokteyli gibi bir maç izledik...
Rakip, Süper Lig’imizden takviyeli (!) Slovakya idi.
Geçen yaz, Güney Afrika’daki Dünya Kupası’nda futbolseverlerin sempati ile izlediği Slovakya, Bursa deplasmanında hem havasını attı, hem de gollerini.
Peki skor tabelası neden böyle oluştu?
Her şeyden önce ilk kez bir arada oynayan bir savunma bloku ile mücadele etti bizimkiler. Gökhan Gönül, Semih Kaya, Ömer Toprak ve Caner Erkin, zaman zaman kazandıkları toplarla oyun kurarak savunma bölgesinden çıkarken, fena halde top kaybettiler. Slovaklar, o toplarla çok çabuk organize oldu... Hem bireysel yetenekleriyle, hem de takım organizasyonlarıyla çok rahat gol pozisyonlarına girdiler... Bizim savunmacılar, orta alana kadar toplu halde çıktıklarından, geri dönmeleri kolay olmadı, dağıldılar.
Sinan Bolat, ilk golde hatalıydı. Ama sadece kaleciyi eleştirmeyelim... O goller takımca dağınıklığın ve gevşekliğin sonucunda geldi. Hele Stoch’un golü... Sinan’ın Holosko’nun vuruşundaki muhteşem kurtarışını da alkışlamak, bizim borcumuz olsun! Fenerbahçeli Gökhan Gönül, Fenerbahçe’deki takım arkadaşının Fenerbahçe’de attığı gollerin kopyası bir vuruşa izin vermemeliydi.
Milli Takım’ın orta alanında Mehmet Ekici, Mehmet Topal, Nuri Şahin, kendilerinden beklediğimiz yaratıcı, tempolu ve üretken futbolu ortaya koyamadılar. Ama Arda Turan, bu kuşağın lideri olabileceğini gösterdi... Oynadığı sürece Milli Takım’ın oyuna en sıcak katkı sağlayan adamıydı.
Olcan Adın, Mustafa Pektemek oyuna soğuk kalan çocuklarımızdı. Elbette zamanla ısınacaklar.
Abdullah Avcı, uzun süredir izlediği, beğendiği, vizyonuna uygun bulduğu oyuncuları bir araya getirirken, oyuna fazla müdahil olmadı. Onların üzerinde baskı kurmadı... Buna rağmen Milli Takım’ın hücumda topluca baskılı bir oyun ve bol paslı pozisyon kurgusunu beğendim. Onca pozisyonu kaçırırlarken tek golü atmak stoperimiz Ömer Toprak’a nasip oldu, aferin!
İç rekabetin alabildiğine yoğunlaştığı, lig yorgunluğunun zirve yaptığı, belirsizliklerin kafa karıştırdığı bir dönemde bu maç ancak bu kadar oynanırdı.
Bu çocuklara kızmayalım, teşekkür edelim. Uzun yolculuklarında başarılar dileyelim!