6-7 Ocak 2015 tarihini şimdiden bir kenara not ediniz. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri Cumartesi, Pazar günleri gerçekleştirilecek.
UEFA Pro Lisans ve TFF Lisans sahibi tüm antrenörler bu seminere katılmak zorunda. Katılmayanların önümüzdeki sezon takım çalıştırması, sözleşme imzalaması mümkün olmayacak.
Uluslararası futbol ustalarının, antrenör hocalarının katılacağı, antrenörlerin derin tartışmalara gireceği bir seminer bu.
Geleneksel eğitim etkinliğinin ötesinde bu organizasyon Türk Futbolu açısından belki de bir milat olacak.
Fatih Terim’in manifestosunu öğreneceğiz hep birlikte.
Şimdiden söyleyeyim: Bu manifesto birilerinin ayağına basacak!
Türkiye Futbol Direktörü olarak yok saydığımız, görmezden geldiğimiz gerçekleri olanca çıplaklığıyla ortaya koyacak.
Radikal-keskin sunum
Futbolumuzun neden yozlaştığını, neden gerilediğini, halkın ilgisini neden kaybettiğini belgeleriyle tarihe kaydedecek.
Elbette Fatih Terim’in işi sadece tanı koymak değil. Sorunları, hastalıkları doğru biçimde tanımlamak, çözümleri ve tedavi yöntemlerini de doğru olarak önermek.
Önermenin ötesinde çözümleri hayata geçirmek, uygulamak. Açıkçası, o sorunlar ve çözüm yolları çoğumuzun keyfini kaçıracak kadar radikal ve keskin ifadelerle sunulacak.
Fatih Terim ve ekibi, bugüne kadar hep milli maçlarla, milli takımın performans sorunlarıyla kamuoyunun önüne geldi. Türkiye Futbol Direktörü olarak Terim’den tek söz, tek mesaj alamadık.
Acı ilaçlara hazır olun
6-7 Ocak günleri, o mesajlar bir manifestoya dönüşerek açıklanacak. Örneğin, Türkiye’de 127 profesyonel kulübün, ancak 12’sinin yönetmeliklerde belirlenen standartlara uyduğunu, bunlardan ancak 6’sının UEFA kriterlerine göre geçerli not alabileceğini öğreneceğiz Terim’den. Peki geri kalanlar ne olacak? Ne olacağını da söyleyecek Terim... Çareyi gösterecek.
Türk futbolu TFF çatısı altında doğru bir delegasyonla temsil ediliyor mu? Futbolun organizasyonel şemasında eksikler, gedikler, delikler ve boşluklar var mı? Terim’in ağzından hepsini öğreneceğiz.
Sabırlı ve cesur bir çalışma ile bilimsel raporlar hazırlamış Fatih Terim. Ekibiyle gelecek ve çözümü önerecek.
Acı ilaçlar, keskin operasyonlar gündeme gelecek, hazır olun! Haliç Kongre Merkezi’nde futbolumuzun gerçekleriyle yüzleşeceğiz. Ya o gerçekleri hep birlikte kabul ederek çözüm için elele vereceğiz...
Ya da yıllardır yaptığımız gibi birbirimize yalanlar söyleyip futbolu kirleteceğiz!
En kızgın pota
2015 Avrupa Basketbol Şampiyonası kura çekimlerini izlerken “Eyvah, dedim, sanki final grubundayız!”
Türkiye, gruplardan çıkarak buluşacağı takımlarla daha baştan eşleşti. İspanya, Sırbistan, İtalya, Almanya, İzlanda... Basketbolcu dostlar buna “ölüm grubu” adını veriyorlar. Doğrudur. Oradan ilk dörde girerek bir üst tura çıkmak o kadar zor değil. İzlanda ile birlikte İtalya ya da ev sahibi Almanya’yı altımıza alabiliriz. Üç takımı altımıza alırsak çok daha iyi olur.
Peki Ergin Ataman ve ekibi bunu başarabilir mi? Kesinlikle. Buna inanıyorum. Soluk soluğa bir Avrupa Şampiyonası izleyeceğiz. Almanya’daki yurttaşlarımızın desteği de uçurabilir bizi. Haydi Ergin Hoca, haydi Türkiye! İyi hazırlan, iyi çalış, mutluluğa alış!
Olimpik kararlar / Marmara’da Olimpiyat
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Monako toplantılarında tarihi kararlar aldı. Buna göre olimpiyat oyunları, gelecekte sadece bir şehirde değil, birden fazla şehirde düzenlenebilecek. Ayrıca geçerli nedenler ve öneriler olduğu takdirde oyunların ev sahipliğini iki ülke de ortaklaşa yapabilecek.
Bu kararlar alınırken, Olimpizmin temel ilkeleriyle Olimpik Hareket’in amaçlarına bakmış IOC... Orada önemli amaçlardan biri, olimpiyat organizasyonunun ev sahibi kente pozitif miras bırakması. Atina 2004’de olduğu gibi Yunan halkının olimpiyatın ekonomik çöküşe yol açtığına inanarak oyunları lanetlemesi gibi örneklerin tekrarlanmasını istemiyorlar.
Şunu da unutmayalım... İstanbul 2020 adaylığımızda kaybetmemizin önemli nedenlerinden birinin, kamu kaynaklarının gereksiz projelerle israf edilme riskiydi. Haydarpaşa’daki açılış - kapanış seremonileri için yapılması düşünülen stad, bazı IOC üyelerini rahatsız etmişti. İstanbul’un yeni adaylık macerası bu konsepte göre yeniden ele alınmalı. İstanbul’la birlikte Bursa, Sakarya, Kocaeli ve Tekirdağ da projeye dahil edilebilir.