Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ankara’da patlayan bomba hepimizin yaşama sevincini aldı, götürdü. Elbette Milli Takım da bundan etkilenmişti. Prag’daki seremonide ve saygı duruşunda bunu gördük. Kahreden keder, oyunu da etkiledi. Tutuk, donuk ve isteksizdi çocuklar. Anlayabiliyorduk.

Ama anlayamadığımız başka şeyler de vardı... Örneğin maça çıkan 11, zihinlerde kuşku yaratmıştı. Mehmet Topal yoktu. Savunmanın önünde “tahkimat” noksanı vardı. Selçuk, Ozan ve Oğuzhan orta alanda etkinlik sağlayamıyordu. Hakan Çalhanoğlu ve Arda’dan da beklediğimiz yaratıcı katkıyı göremedik. İlk yarıda düşük tempolu oyun, Çeklerle bizim birlikte uyuduğumuz bir sessizliğe büründü.

Haberin Devamı

Fatih Terim’in umut vermeyen bu tabloyu değiştirmesini bekliyorduk. İkinci yarıda oyuncu değişiklikleriyle yapacağı hamleler dengeyi sağlayabilir, hatta üstünlüğü bile ele geçirebilirdi. Beklediğimiz de oldu. Ama oyunculardan önce “mental” değişiklik yapmıştı Hoca. Devre arasında soyunma odasında neler konuştu, duygularını nasıl dile getirdi, merak ediyoruz. Öfkelenip kükredi mi? Yoksa derin fısıltılarla onların kafalarına ve yüreklerine ışık mı tuttu? Bilmiyoruz! İkinci yarıda, kaybolan ruhunu yakaladı Milli Takım. En başta Caner, sonra Arda ve Hakan Çalhanoğlu, Selçuk, Ozan... Hepsi yenilenmiş bir anlayış ve iradeyle oyuna ortak oldular. Yavaş yavaş fark yaratmaya başladılar, isteklerini, ihtiraslarını sahaya yansıttılar. Caner’in ortaladığı topta Novak’ın Serdar Aziz’e müdahalesi penaltıydı... Selçuk’la öne geçip rahatladık. 0-0’ın o baskılı, endişe verici sıkıntısından kurtulduk. Fatih Hoca’nın Cenk - Volkan (Dk.64) değişikliği santrforsuz, ama topa daha çok sahip olan, oyunu oynayan, etkili ve sarsıcı bir takıma dönüştürdü çocukları. Sonra Arda Turan da neden Barça’ya gittiğini 80’de Hakan Çalhanoğlu’na yaptığı asistle gösterdi. İki farklı sonuç Konya’daki İzlanda maçının heyecanını da yumuşattı. Şimdi kendi evimizde yenmeye çalışacağız grup liderini... Yenemezsek de yenilmeyiz... Evet, böyle bir hayal kırıklığı yaşamayız, yaşayamayız. Bir puan bize yeter, Bayrak Takım da en azından play-off’lara gider.

Haberin Devamı

Çocuklara teşekkür edelim, borcumuzdur. Ve hatırlayalım: Dağlıca Baskını da Hollanda maçına denk gelmişti. Ankara’daki korkunç bombalı terör de bu maça rastladı...

Bir yanda hayat, bir yanda ölüm... Bir yanda terör, bir yanda spor... Sağolun çocuklar, hep beraber yeneceğiz. Rakipleri de terörü de! Size güveniyoruz. Kendimize güveniyoruz. Hayatı da bu ülkeyi de seviyoruz!