Oynattığı ya da oynatamadığı futbol, verdiği- veremediği (belki de verip uygulatamadığı) taktik bir yana, Slaven Bilic’in stoper transferi konusunda ne kadar haklı olduğunu anlamak için onbeş dakika yetti. Ramon Motta ile Atiba Hutchinsson aralarındaki Trabzonlu Emre Güral’ı nasıl durduracaklarını düşünürken, kaleci Tolga’yı da uyuttular. Tolga onların müdahalesini bekliyordu ki Emre hiç ummadığı bir şutla üç Beşiktaşlıyı da avlayıverdi.
Ev sahibi Trabzonspor, Colman’ın cezasına rağmen eksikleri değil, fazlalıklarıyla sahanın efendisiydi. Topla Beşiktaş’ın oynamasına izin verdiler. Sonra kendi yarı sahalarında kalabalık oluşturup alan daraltarak Beşiktaşlı futbolcuların şut ve pas niyetlerini törpülediler. Kandıkları toplarla Olcan’ı, Yusuf’u, Emre’yi buluşturup boş alanda nefis kontralarla pozisyon yarattılar. O pozisyonlardan biri de Emre’nin golüydü.
Beşiktaşlı yöneticiler, devre arasında Ronaldinho sakızı çiğneyerek, manşetleri süsleyerek transfer geyiği yaptılar. Sonunda süreci kötü yönettiklerini itiraf ettiler. Önder Özen’in büyük bir gizlilikle yürütüp “hissedarlar” yüzünden iyot gibi açığa çıktığı Lodeiro transferi de can sıkıcı başka bir öykü oldu. Tarık Çamdal’la duvara toslayan yerli arayışlarını da unutmayalım. Trabzon’daki oyunu gördükten sonra transferi “transfersiz” kapatan takımın, tatili de “mesaisiz” bitirdiğini anlamış olduk. Evet, 2 hazırlık maçı yaptılar, koştular filan... Ama dün gördük ki ligi özlemek bir yana, unutmuşlar. Birbirlerini unutmuşlar. Atılan pasta topa “Acaba bomba mıdır ?” dercesine boş gözlerle bakan (Olcay gibi) futbolcular vardı. Her hamlelerinde geç kalan ve bu yüzden faul yapan (Veli ve Necip gibi) oyuncular vardı. Topla kalabalığa dalıp o çalım gösterisini şutsuz ve passız top kaybıyla tamamlayan (Gökhan ve Oğuzhan gibi) oyuncular vardı. Dünya Kupası’na “maç seyrederek” hazırlanan (Almeida) ve sezon sonunu saklanarak bekleyen (Fernandes) gibi yıldızlar (!) da vardı. Hepsi oradaydı da Beşiktaş yoktu! Yediği golden sonra tam 70 dakika böyle oynadı Beşiktaş... Holosko, Pedro Franco ve Mustafa Pektemek katılımları da oyunun akışını bozmadı. Sonra üstüste gelen kornerlerin ikincisinde Atiba’nın kafa vuruşunu nefis bir refleksle çelen kaleci Onur, Almeida’nın önüne bir armut (!) düşürdü. Armutu Almeida, golü Onur yedi.
Skor tabelası 1-1 yazıyor... Ama içerik öyle değil... Trabzonspor’un futbolu pozitif (artı)... Beşiktaş’ınki sıfır !