Ne de olsa Bundesliga şampiyonuydu. Wolfsburg aklın, paranın, gücün, projenin emekle yoğrulmasından çıkmış bir takımdı. Düşünün Dzeko, Grafite ve Misimovic’in toplam maliyeti 13.5 milyon euro. Yani Beşiktaş’ın bir tek Tabata’sı bile etmiyorlar. Beşiktaş, sezon başından beri hücum ve savunma dengesini bir türlü tutturamadığı bir dönemde, haftalarca gol hasreti çektiği bir sürecin sonunda bu Alman şampiyonu ile oynadı.
Ve yazıktır ki, galibiyeti kaçıran taraf Beşiktaş oldu. İlk yarıda Gentner’in soldan yaptığı tehlikeli ortalara savunmada stoperlerden önce Rüştü yetişti. Yumruklarla, blokajla Dzeko ve Grafite’nin vuruşlarına fırsat vermeden topu uzaklaştırdı.
Beşiktaş, rakibin ağır baskısı altında oynamasına rağmen iki stoperi Sivok ve özellikle Ferrari’nin dirençli oyunuyla ayakta durdu. Ne var ki, Denizli’nin 4-3-3 düzeninde orta alanı oluşturan Ekrem, Fink ve Ernst verimli değildiler. Ernst göbekten sola kaymış Japon Hasebe’nin kullanıldığı kanadı başarıyla tutuyordu. Ancak hücuma dönüşü istendiği gibi olmadı. Yine de Beşiktaş üç gol pozisyonu buldu ilk yarıda...
Beşiktaş ikinci yarıda bu orta alan sorununu gideremedi. Tello’nun da biraz oyuna girmesiyle savunmada Ferrari’nin liderliğinde hücuma da ortak olan yeni bir anlayışla Denizli’nin takımı direnişin de üstüne çıkarak üst üste pozisyon üretmeye ve gol kovalamaya başladı. Dzeko’yu, Misimovic’i, Grafite’yi ve sonradan oyuna giren Dejagah’ı başarı ile durdurdular. Ferrari’nin, Tello’nun hücum rolleri almasıyla Ernst de biraz kendi bölgesine yaklaşıp ortadan kişilikli bir oyuna imza attılar. Nihat Kahveci’nin bugüne kadar oynadığı Şampiyonlar Ligi maçlarında tek golü yok. Dün ilk yarıda iki, ikinci yarıda da iki kez gol pozisyonuna girdi, ama atamadı. Wolfsburg’u dakikalar geçtikçe gol atamama krizine soktular. Rosetti’nin 74. dakikada Grafite’ye gösterdiği kırmızı kart Beşiktaş’ın daha yaratıcı bir oyun sergilemesine yaradı. Denizli, Nobre’yi biraz daha erken oyuna soksa Tello’nun yerini alan Tabata ile Fink’in yerini alan Uğur İnceman’ın da katkısıyla aradığı golü erken bulabilirdi.
İkinci yarıda en az beş kez pozisyona girdi Beşiktaş... Bunları atamadı. Ve galibiyeti kaçırdı.
Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekme korkusu Mustafa Denizli için de takım için de bitti. Şimdi Beşiktaş grupta yeniden stratejik hesaplar yaparak yeni bir ivme kazanabilir. Ben bu ivmenin Süper Lig’de de biraz sıçrama yaratacağına inanıyorum. Almanya’dan puanla dönen Beşiktaş, bize yepyeni heyecanlar sunabilir. Soğuk gecenin en sıcak mesajı bu...