Hiç kimse denizdeki fırtınayı, tayfaların isyanını dinlemez. Limana bakar herkes...
Gemiyi getirebildin mi, getiremedin mi?
Getirdiysen ne ala!.. Getiremediysen, git kendi kendine ağla!
Beşiktaş için İnönü’deki maç olabilecek en zor koşullarda başladı. Metrekareye düşen su miktarı, topun bir metre bile sürülmesini engelliyordu. O nedenle ev sahibi Beşiktaş da, Bursaspor da anormal sayıda top kaybettiler. Sulu zeminin azizliğinde oluşan bu ikram toplarını alanlar da yeniden ikram (!) ederek oyuna katıldılar.
Sulu zemin, oyunla ilgili zaten çözülememiş bir yığın sorunu bulunan Beşiktaş’ı daha da zorladı. Bursaspor savunması yerinde çakılı dururken Beşiktaş’ın etkisiz forvetlerine karşı hiç sıkıntıya düşmedi ilk uyarıda.
Bursaspor’un Volkan - Ozan İpek hava hattından gelen kafa topunu ne Rüştü, ne de savunma engelleyebilirdi. Konuk takım öne geçtiği sırada oyunu zaten Beşiktaş yarı alanına yıkmış olmanın avantajıyla oynuyordu.
İlk yarının sonlarında Rüştü’nün sakatlanarak kaleyi genç Korcan’a teslim etmesi endişeleri daha da artırdı. Ancak Mustafa Denizli, Nihat - Nobre değişikliği yaparak çift santrfora dönüp Bursa yarı alanında ve ceza sahasında daha etkili bir oyunla yüklenmeyi tercih edince hem golleri buldu, hem de rahat bir nefes aldı.
Penaltı pozisyonunda Ferrari ve onun pasıyla buluşan İbrahim Toraman, Beşiktaş savunmasının hücuma soyunmuş iki fedaisi gibiydi. Tolga Özkalfa’nın kararı da tartışmalıydı.
Oyun Beşiktaş’ın önderliğinde sürerken Ertuğrul Sağlam’ın gol ümidi Sercan’ı çıkararak Ömer Erdoğan’ı alması başlangıçta pek anlaşılamadı. Ama Bursaspor genç enerjisine inatçı ve ısrarlı atak oyununu da ekleyince iki golü peşpeşe buldu. Ferrari’nin sakatlığı da işlerini kolaylaştırmıştı. Ergiç ve Zapotocny’nin gollerine Beşiktaş’ın vereceği yanıt yoktu artık.
Cuma maçları Beşiktaş’a yaramıyor, kabul. O maçlarda Beşiktaş hep beraberliğe yakalanıp adeta kilitlenmişti. Ama dün geriden gelip öne geçtiği halde yine geriye düşüp maç kaybetmesi, ne Mustafa Hoca’nın karizmasına, ne de futbolcuların mücadelesine yakıştı.
Bursaspor’u kutlamalıyız. Ertuğrul Sağlam’a “yağmur adam” desek; yeridir artık. Çünkü fırtınadan çıkardığı gemiyi limana getirmeyi bildi. Futbolcularına da bravo!
Bu galibiyetle sanırım zirve hesaplarını daha ciddi yaparlar. Beşiktaş için de tatil değil, yoğun bir ev ödevi olmalı artık!