Silah patlamış. Şoför yaralı... Ölümden kıl payı kurtulmuş. Kontroldan çıkan takım otobüsünün viyadükten aşağı uçmaması, 40 kişilik takımın ölü/ yaralı listesiyle ikiye bölünmemesi mucize!
Futbolun anlamını kaybettiği, puan, şampiyonluk ya da gol kavramlarının sıfırlandığı bir haftada oynasan ne olur, oynamasan ne olur!
Hele zirvedeki rakipleri farklı galibiyetlerle iddialarını korur ve sürdürürken, Beşiktaş haftanın kapanış maçı için sahaya çıkıyorsa... Hele zirvenin en genç ve en tecrübesiz takımıysa Beşiktaş!..
Bu maçı kazanmak gerçekten zor olurdu!
Koşullara, ortama ilaveten bir de Başakşehir fenomeni var ortada... Abdullah Avcı ile fark yaratan, yerli - yabancı oyuncu kalitesiyle taktik bütünlük içinde oynayan, savunmayı da kontrayı da iyi beceren bir Başakşehir bu! Edin Visca’nın hücumdaki etkinliği, Batdal’ın iyi bir gününe denk gelseydi Beşiktaş golü yer, büyük olasılıkla maçı çeviremezdi. Neyse... Batdal, şanssız (!) bu sene... 30 maçta 2 golle oynuyor.
Saha içindeki Beşiktaş’a dönersek... Öncelikle Sivok’a “hoşgeldin” demeliyiz. Artık Bilic’in mi, yönetimin mi, hangi iradenin kararıyla haftalarca kenarda bekledi, unuttum. Ayıp uygulamanın bitmesine sevindim, mutlu oldum. Sosa, formsuzluğunu geride bırakmış, takımın iyi çalışan bir parçası olmuştu dün. Üç kez gol pozisyonuna girdi, olmadı. Şanssızdı. Takımın en şanslı adamı mı? Kesinlikle Demba Ba.. Bilic kendisine öylesine bol şans tanıyor ki, sahada yürüse de oynuyor, yürümese de. Gökhan Töre’nin, Tolgay’ın gayretlerine saygılar. Genç kaleci Günay’a da alkışlar. Ama geri kalanı, top kaybetme konusunda eşsiz (!) bir gösteri sundu bize... Teşekkür etmek (!) gerekir.
Sırası gelmişken Mete Kalkavan’a da bakalım. Anormal sertliğe yeşil ışık yaktı. Kartsız ve tepkisiz oyunu sertliği daha da arttırdı. İlk kez sarı kartını çıkardığında Gökhan cezalı duruma düştü. Göstermesi gereken başka kartlar da vardı, atladı.
Asıl falsosu, ceza alanında Demba Ba’yı kontrol eden Yalçın’ın anormal açık eliyle topun temasından doğan penaltıyı vermemesiydi. Bunu da bir kenara not edelim, yine de üzülmesin. Hatalı kararlarda nasıl olsa maaş kesintisi yok. Yolu kesilen Beşiktaş düşünsün!