Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kulüpler Birliği Vakfı’nı yeniden kutlamalı. Geçen yıl başarıyla gerçekleştirdikleri 1. Futbol Zirvesi’nde Türk futboluna dışarıdan bakan soğukkanlı akılların verdiği MR raporlarını görmüştük. Premiership’ten gelen uzmanlar, CEO’lar ilham veren başarı istatistikleri sunmuştu. Pazartesi günü Zirve’nin ikincisi yapıldı.

Hemen söylemeliyim ki Birlik Başkanı Göksel Gümüşdağ, TFF Başkanı Yıldırım Demirören’le sponsorların tüm olumlu katkılarına rağmen, Zirve iki yüzlülüğümüzün bir örneği olarak da spor dünyamızdaki yerini aldı.

Haberin Devamı

Bu Zirve’nin özelliği, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın katılımıydı. Siyaset - Spor örnekleriyle rekabet anlayışını ortaya koyan Erdoğan’ın sportif görüşleri son derece önemliydi. Vefa Stadı’nın kömür tozlu zemininde az ter dökmemişti. Hayatının hiçbir evresinde futboldan kopmamıştı. Tam da TFF Başkanı Demirören’in vurguladığı gibi, futbolumuz için büyük şanstı!

Erdoğan’ın verdiği en önemli mesaj, genç futbolcularla ilgiliydi: “Süper Lig takımlarında oynayan kendi gençlerimizin sayısının giderek azalıyor olmasını hep birlikte düşünmeliyiz. Dünyanın en iyi futbolcularının takımlarımızda oynaması elbette hepimizi sevindirir. Ama kendi çocuklarımızın buralarda olması sevincimize gurur katar. Yeni dönemde Süper Lig’de oynayan kendi gençlerimizin artacağına inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı’nın kısaca dokunup geçtiği bu sözler çok anlamlı. Türk futboluna yeniden fabrika ayarlarına dönme çağrısı yapıyor. Yabancı sınırlamasında yasağın kalkmasının yararları yanında Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in iki yıl önce gündeme getirdiği “Elit Sporcu Eğitimi”nin hayata geçirilememesi, Erdoğan’ın altını çizdiği eksikliğin en önemli nedeni. Öte yandan okul - kulüp bağının kurulamaması, yayın gelirinden yüzde 5-10’luk bir payın alt yapıya ayrılmaması da gençlerin sayısını azaltan başka bir etken.

İki yüzlülüğümüze gelince.. Futbol Zirvesi’ne Süper Lig , TFF Birinci Lig, Spor Toto 2. ve 3. lig kulüplerinin başkanları ve yöneticileriyle birlikte antrenörler de katılıyor. Ama o da ne ? Cumhurbaşkanı konuşmasını bitirip fotoğraf çekimi, plaket takdimi ve öğle yemeğinin ardından gidince 2000’e yakın delegede toplantıyı terk ediyor. Geriye kala kala 100-150 kişilik bir grup kalıyor. Ayıp değil mi!

Haberin Devamı

Medyaya bakalım: Siyaset, protokol, fotoğraf ve magazin Zirve’nin kamuoyuna aktardığı en geniş Zirve haberleri... Televizyon kanallarının canlı yayınlanan Erdoğan’ın konuşmasıyla birlikte panellerden özet yayın yapması, haber içeriklerinde tartışmalara yer vermesi önemli ve yararlı. Radyolar da - özellikle TRT, Lig Radyo ve Radyo Spor - çok başarılı. Söz uçar yazı kalır. Maalesef bu defa yazı uçtu, akıllarda söz kaldı. Spor basınımız maalesef biraz yaya kaldı.

Zirveden düşen ilk kaya Erdoğan’ın “Bizim Gençler”i.. İkincisi ise UEFA Finansal Fair Play Direktörü Andreas Traverso’nun yuvarladığı kayalardı. Başımız yarıldıysa(!) ne mutlu.

Sayılar yalan söylemez

Andreas Traverso, konuk nezaketiyle değil, sorumlu yönetici ciddiyetiyle konuşuyor. İşte kaya gibi açıklamaları:

“- 2011 -2015 döneminde Avrupa ülkelerinde kulüplerin genel zararı yüzde 80 azalırken, Türkiye’de zarar yüzde 500 arttı!”

Haberin Devamı

“- Süper Lİg’in zarar eden 13 kulüple kara geçmesi imkansız!”

“- UEFA verilerine göre Türkiye, kulüplerin borç ve yükümlülüklerinin varlıklarından daha fazla olduğu kıtadaki (Avrupa) tek ülke”

“- UEFA’nın finansal araştırmasına göre, Türkiye’nin başarılı olduğu iki konu var. Birincisi stadyum yapımında kıta lideri olması. İkincisi ise kıtanın en çok gelir artışı sağlayan ikinci ülkesi olması. Gelir artışındaki istikrarı.”

Göze batan bir gerçek daha var: Premiership, La Liga ve Bundesliga Avrupa’nın en çok kâr eden ligleri... İtalya, Rusya ve Türkiye de en çok zarar edenler.

Kulüp gelirlerine göre ödenen bonservis ücretleri bazı ülkelerde yüzde 27’ye kadar düşerken, Türkiye’de bu oran yüzde 89!”

Başkanların paneli

1) Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, söylemlerinden çok, Zirve’de akreditasyon kartını takan tek kişi olması nedeniyle sosyal medyada kendi taraftarlarınca eleştirildi. Ayıp ama... Herkes sarıda - kırmızıda geçerken kurala uyup yeşili bekleyen adamdan ne istiyorsunuz?

2) Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Finansal Fair Play’e uyum sağlamak için çok çaba harcadıklarını söylerken, yerli - yabancı sporcu statüsünün sık sık değiştirilmesini doğru bulmadığını açıkladı. Haklı.

3) Borussia Mönchengladbach Başkanı Rolf Königs, “90’lı yılların ortalarında bizim 43 milyon euroluk borcumuz vardı. Rezalet durumdaydık. Tüm operasyonları profesyonellere bıraktık, 2001’de borcumuz kalmamıştı” dedi. Aman Başkan, yapma! Tekerimize (!) çomak sokma.

Terim sessiz ve suskun

Fatih Terim elbette yoğun bir çalışma ortamı içinde. Zirve sırasında Finlandiya ve Moldova maçlarına hazırlanan Milli Takım’ın programıyla çok meşguldü. Ama yine de dikkatimizi çekti... Sessizdi. Konuşma yapmadı. Fotoğraf çekimlerinde merkeze uzak kaldı. Dargın mıydı, durgun muydu? Anlamadım. Hocamız herhalde bir açıklama yapar.