Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Süper Lig’in stresli haftaları peş peşe yaşanıyor. Zirvedeki rakipler bir gün önce oynayınca ertesi gün maça çıkan fena halde baskı altında kalıyor. Bu eşiği aşmak da o kadar kolay değil. Özellikle Beşiktaş için dün Sivasspor’u yenmek, deveyi hendekten atlatmak kadar zor işti. Zoru başardılar.

Sivasspor’dan başlayalım. Ligin alt sıralarında, gözümüzün alışmadığı yere takılıp kaldılar. Sadece bir galibiyet, bolca beraberlikleri (6) var. Yine de Sergen Yalçın’dan sonra teknik sorumluluğu üstlenen Okan Buruk, oyuncu seçimi ve oyun kurgusunda kolay teslim olmayacağının mesajını veriyor. 4-3-3’de Burhan, Eneramo ve Aatıf’la niyet gösteriyor. Sivasspor maç boyunca o niyetini sahaya da yansıttı. Aatıf Chahechouhe ve Eneramo, yüzde yüz golle sonuçlanacak pozisyonlara girdiler. Ya auta attılar, ya da Tolga’ya teslim oldular. Beşiktaş savunmasına korkulu anlar yaşattılar.

Haberin Devamı

Beşiktaş oyuna çok iyi başladı. Oğuzhan, Olcay, Quaresma’nın göz okşayan oyun kurguları ve yarattıkları pozisyonlar, bol skorlu bir gösteri vaadediyordu. Ne var ki o kurgularda Mario Gomez oyuna dahil değildi. Bu durum Gomez’in suçu mu ? Hayır!. Sadece şu: Beşiktaş, elinde Gomez gibi önemli bir silah varken onunla oynamayı henüz beceremiyor. Şenol Hoca, hafta içinde takımın Gomez’e servisi zenginleştirmesini istemiş ama, o servis dün çok iyi çalışmadı!

Gökhan’ın “istirahat”e çekildiği, Quaresma’nın 90 dakika sahada kaldığı maçta Beşiktaş, evet, baskılı oynadı. Bolca pozisyon yarattı ama o pozisyonları gole çevirecek beceriyi gösteremedi. Adem’in Atiba’ya yaptığı müdahaleye “penaltı” diyen Göçek’in kararı tartışmalıydı. Gomez’in ise vuruşu doğruydu. Oyunun akışında yeterince topla buluşup şut atamayan Alman, nihayet 11 metrede duran topla güldü. Oğuzhan’ın attığı gol de Cenk Tosun’la yaptığı uyumlu işbirliğinin sonucu.

Sonuç olarak Beşiktaş, liderliğine toz kondurmadan yoluna devam ediyor. Dünkü maçın onca zorluğu içinde Beşiktaş açısından güzel bir yanı da sonradan giren Necip, Kerim ve Cenk’in oyuna uyumlu ve etkin biçimde katılmalarıydı.