Çoğunuz muhtemelen duymamışsınızdır. Psikomotor testi diye bir şey var.
Ne olduğunu geniş geniş açıklamama gerek yok. Kısaca yazayım.
Kişinin uğraştığı mesleği yapıp yapamayacağını ölçen bir test.
Öncelikle pilotlar üzerinde uygulanır. Ancak bu test diğer branşlarda da artık uygulanmaya başladı.
Bu testler kişinin algılama hızı, dikkat, reaksiyon süresi, el göz koordinasyonu, stres altında doğru karar verme yeteneklerini ölçer. Yaklaşık üç buçuk saat süren bir test.
Şimdi geliyoruz konumuza...
Bundan önceki federasyon yani Mehmet Büyükekşi federasyonu oldukça iyi paralar ödeyerek bir üniversite ile anlaşıp bu testi hakemlerimiz üzerinde uyguladı.
Tabii günlerce sürdü. Tüm hakemler bu teste girdi. Ancak test sonuçları rezalet çıktı.
Yani bazı hakemlerimiz bu mesleği yapamayacak durumda.
Sonuçlar böyle olunca dosyalar hop ortadan kayboldu... İddiaya göre sayın Mehmet Büyükekşi’nin çekmecesine ya da kasasına.
Çünkü sonuçlar yayınlansa rezalet ortaya çıkacak. Öyle ya sonuçlar iyi olsa herkesle paylaşılırdı zaten.
Hakemlerin kulakları deliktir! Bazı isimler hızla yayıldı.
Örneğin Yasin Kol’un... Sonuçları rezalet ötesiydi... Ve kamuoyu aylarca bu durumu tartıştı...
Eğer sayın Kol’un elinde aksini kanıtlayan testin sonucu varsa seve seve burada yayınlarız.
Ve ne yazık ki bu testler hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Yasin Kol geçen sezon derbi bile yönetti.
Sonuçlar açıklanmayınca aklıma başka birşey daha geliyor.
Üniversite hakemlerimizi denek olarak kullandı. Bu da vahim bir durum.
Benim bir tavsiyem var. Şu andaki federasyon bu test sonuçlarına ulaşabiliyorsa hemen açıklasın. Ve kimler bu mesleği yapabilir ya da yapmamalı bari bunu yeni sezon öncesi öğrenelim. Öğrenelim ki biz de boşa kürek çekmeyelim...
Öyle kaçmak yok
Geçtiğimiz hafta Tahir Kum’un PFDK haberi çok ses getirdi. Üyelerin yazışmaları vahimin ötesinde. Artık orada durma gibi bir şey olamaz. Sanıyorum mali kongreden sonra olduğu gibi değişecekler. Bence buna MHK da dahil.
Bu olayda daha vahim bir şey var.
Bu insanlar bu kısa konuşmalarda bunları söyleyebiliyorsa perde arkasında kim bilir daha neler yapmışlardır?
O tarafı beni daha çok düşündürüyor. TFF’nin acil bir komisyon kurup bu adamların aldıkları her kararı araştırmalı. Öyle istifa edip gitmek olmamalı. Yap yap kaç. Yok öyle...
Futbolumuz için çok şey söylüyoruz hatta kirli diyoruz.
İşte temizlemek için bir fırsat.
İyi de kime söylüyoruz bu da önemli.
Başımızda öyle bir federasyon var ki tahkime görüntülü bağlanıp aman şu başkanın (ismi bende gizli) cezasını indirin diyebiliyor.
Gerisini siz düşünün artık.
Kısaca Riva’da “ben tetiğim sen parmak” sistemi var.
Osimhen'in durumları
Osimhen konusunu dikkatle takip ediyorum.
Tamam bu adam ligimizin rengini değiştirdi, müthiş yetenekleri var, tek başına takımı şampiyon yaptı, renkli bir oyuncu.
Laf söyleyen taş olur.
Ama arkadaş sezonun açılmasına artık günler kaldı.
Hiç bir Avrupa kulübü bu adama ciddi bir şekilde talip olmadı.
Sadece bir Suudi takımı o kadar.
Hani fiyatı yüksek diyeceğim ama onlar için çok da yüksek değil.
Peki neden? Ben çözemedim.
Diyeceğim şu. Eğer Galatasaray anlaşırsa ki çok istiyor inanılmaz bir para ödeyecek.
Türkiye tarihinin gördüğü en yüksek fiyatlar. Sane’nin transferi, bir de İcardi’nin alacağı paraları hesaplarsanız aman aman. Bir Türk takımının altından kalkması mümkün değil.
Demek ki Galatasaray kendine güveniyor. Ama bu durumda Osimhen’i seneye satar parasını çıkarırız tezi biraz çürüdü. Sane’yi İcardi’yi artık zaten satamazsın. Satsan bile istediğin rakamlar olmaz.
O zaman ne kadar cazip gelse de iyi düşünmeli Galatasaray.
Ama diyelim ki ben Galatasaraylı bir yöneticiyim. Ne yaparım?
Ben alırım. O da ayrı mesele.
Gel de çık işin içinden.