Hüzün fotoğrafları

YÜKSELMEYİ çoktan unuttuk... Duraklama devri de geride kaldı Trabzonspor'da. Son iki sezondur yaşanılan gerileme dönemi, koca futbol devini ne yazıkki sıradan, zavallı ve acınacak bir konuma getirdi.
Trabzonspor uyumsuz.
Trabzonspor huzursuz.
Trabzonspor yetersiz.
Trabzonspor çaresiz.
İlgisizlik, bilgisizlik, yönetimsizlik, denetimsizlik sonucu gelinen noktanın içleracısı son fotoğrafı bu.
x x x
Şu an netleşmemiş bir başka fotoğraf, Trabzonspor tarihinde, bu boyutuyla ilkkez yaşanan çok ciddi bir bunalımını resmediyor.
Bırakın kamuoyunu, kulübün içi, teknik patrona duyulan güvensizlikle çalkalanıyor. Söylem yetkili bir ağızın:
"Hoca Milosevki'yi istedi. 'Tamam' dedik. Önerdiği menacerden faksla fiyat istedik. Rakam 2 milyon dolar. Başka kanaldan sessizce biz devreye girdik. Maliyet 1 milyon 100 bin Mark. Yani bildirilenin üçte biri. Biz de farkındayız. Ortada birşeyler dönüyor."
Dönen birşeylerin resmi kanıtı yok. Fakat kafalar müthiş karışık. "Campbell'dan şu kadar... Seyit Cem'den bu kadar" söylentileri bile çok üzücü.
Son Tansel olayı bardağı taşıran damlalardan. Hani eskiler " Şüyuu vukuundan beterdir" demişler ya... Tansel'in fiyatının bir anda 200 bin dolardan 1 milyon dolara yükselmesinde dahi insanlar "Gordon parmağı" arıyor!
Söylentileri bile mide bulandıran bu gelişmeler, Trabzonspor'da daha şimdiden bir erken ayrılığın habercisi.
x x x
Güvensizlik, Trabzonspor'da şu sıralar yaşanılan en büyük sorun. Yönetim teknik adama ve oyuncuya, oyuncu yönetime, taraftar hiçbirine güvenmiyor.
Hata... Hata... Hata. İşler ters gitmeye başladı ya... Saha dışında, saha içinde, hemen herkes biraz da güven bunalımından olmalı, sürekli hata yapıyor.
En az 15 milyon doların harcandığı transfer A' dan Z'ye hatalı. Takımın oyun düzeni, kurgusu , uygulaması hatalı. Yani kafanızı nereye çevirip baksanız, bir görüntü bozukluğu var Trabzonspor'da.
Hep düzelsin istiyoruz... Fakat nafile. Hala bugün dünü aratıyor. Yarın bugünü aratacağının sinyalini veriyor.
Aslında düzelmenin olmasa da, silkinmenin, ayağa kalkmanın reçetesi belli. Dürüst, samimi, özverili olmak. Elele, gönül gönüle vermek. Trabzonspor'u kişisel değil, ortak çıkarların kulübü yapmak.
Fakat yazık. Böyle bir görüntü, bunca badireye karşın, hala vizöre girmiyor.