Mert Aydın

Mert Aydın

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyanın her yerinde devşirme dediğimiz türden sporcular vardır. Bunların transfer edilme şekilleri değişim gösterir. Kiminde insani nedenler vardır, kiminde sportif. Ancak kimi de vardır ki, sadece “duygusal” nedenlerle gelir.
Bu girizgahı neden yaptım? Bir süredir Türk spor teşkilatının birçok spor dalında belirli başarılar elde etmiş sporcuları transfer ettiği veya etmek üzere olduğu haberleri geliyor. Özellikle atletizmde Olimpiyat Şampiyonu Jamaikalı diskçi Roje Stona ve yine aynı ülkeden Olimpiyat üçüncüsü gülleci isimleri net olarak telaffuz ediliyor. Bu devşirme politikasının atletizmle sınırlı kalmayacağı da söyleniyor.
Kendinizin yetiştirmediği sporcuyu almanın mantıklı yanları olabilir. Özellikle bazı acil durumlarda. 2012-2013 döneminde neredeyse elit atletlerimizin tamamına yakını doping cezası almıştı. O zamanki alımları anlamak mümkündü. Zaten o zaman gelen Yasmani Copello, Ramil Guliyev ve Yasemin Can gibi sporcular, iyi etkiler yaptılar. Biz de o arada Eda Tuğsuz, Ersu Şaşma, Necati Er, Berke Akçam, İsmail Nezir, Tuğba Danışmaz gibi uluslararası karşılığı olan sporcular yetiştirdik.
Bunun yanında bu eski grup devşirmelerin belki Ramil dışında tamamı kendi ülkeleri adına değişik nedenlerle yarışamıyordu. İşin insani yönü de vardı.
Şu anda yapılan ise hazır sporcuları para verip almak. Bir çeşit spor aracılığıyla ülke propagandası için para harcanıyor. Ancak bunun genç sporcu yetiştirme hedefimizin hiç olmadığını da gösterdiğini itiraf etmemiz gerekiyor. Los Angeles Olimpiyatları’nda bu şekilde alacağımız madalyalar ne kadar kalıcı olacak? Belli ki amaç günü kurtarmak.
Devşirme sporcuya doğru zamanda ve doğru oranda yapılması şartıyla karşı değilim. Ama böylesi sıkıntı verecek.