Prandelli'nin, Galatasaray'da tercih ettiği ilk diziliş 4-3-3 olmuştu. Ardından 4-2-3-1'i denedi, olmayınca 3-5-2'ye geçti. O hiç tutmayınca 4-3-2-1'e şöyle bir baktı, büyük hayal kırıklığına uğradı, Sneijder'in isteğine yanıt vermek için 4-4-1-1'e yatay geçiş yaptı. Son iki maçtır da bu formasyonla takımını sahaya sürüyor...
Mancini'den sonra Prandelli'nin de takımdaki temel problemin 'diziliş' olduğunu düşünmesi kolay anlaşılır bir tutum değil... Şimdiye kadar belli bir dizilişte ısrar etmemesini, oyuncularını sisteme uyum sağlamaya zorlamamasını hiç anlayamamıştım. Ancak ilk kez Borussia Dortmund deplasmanında kullandığı 4-4-1-1 formasyonunu Karabük'te bozmayarak istikrar adına olumlu bir adım attı.
Ön libero özellikli dört adam (Hamit, Selçuk, Melo, Dzemaili) yine ilk 11'de yer aldı. Orta sahanın direnci ve dayanıklılığı gözle görünür bir biçimde arttı ama kanatlar stop etti. Zaten Prandelli'nin tercihi de buydu. Yani aklında kanatlardan hücum etmek değil, merkezi sağlam tutmak ve Sneijder-Burak ikilisini rakip savunmanın ortasında topla buluşturmak vardı.
Bu plan ilk 25 dakikada gayet iyi işledi. Chedjou'nun erken golü takımın moralini de artırdı. Hatta Dzemaili ve Burak'ın yakaladıkları net fırsatlardan biri gol olsa maç ilk yarıda kopabilirdi. Karabük'ün oyuna girmesi ise yaklaşık yarım saat sürdü. Mabiala ve Hakan'la iki kez beraberlik sayısına yaklaşan kırmızı-mavililer ilk yarının genelinde bilinen iç saha temposu ve sertliğinden uzaktı.
*****
Tolunay Kafkas ilk yarının son bölümlerindeki futboldan memnun kalmış olacak ki devre arasında değişiklik yapmadı. Turgay Bahadır veya Musa Çağıran'ın oyuna girmesini bekleyenler yanıldı. Prandelli de beklendiği gibi sistem ve dizilişi değiştirmedi...
Karabük ikinci yarının özellikle 20 dakikalık bölümünde Galatasaray'dan daha istekli ve daha motiveydi. Hücumlarda hem kanatları hem merkezi etkili biçimde kullandılar. Üst üste atılan kornerlerin ardından beraberlik golünü de buldular. İbrahim Toraman misali, bir stoper için kısa boylu olmasına rağmen ligin en iyi hava topuna çıkan isimlerinden Emre Güngör, uyuklayan Galatasaray savunmasına faturayı kesti.
Prandelli hem doğru zamanda hem de doğru biçimde oyuna müdahale etti. Gününde olmayan Sneijder'i kenara alarak çift forvete dönmesi yerinde bir hamle olarak hemen meyvesini de verdi. 67'de oyuna giren, "nöbetçi golcü" Umut Bulut sadece 4 dakika sonra golünü attı, takımın yeniden üstünlüğe taşıdı.
Tolunay Kafkas'ın 1-0 gerideyken veya 1-1'den sonra değil de, Galatasaray öne geçtikten sonra sarı kartlı Yiğit'le, Turgay'ı değiştirmesi planının ne olduğunu anlatmaya yetiyor. Zaten Karabük'ün maçtaki en büyük problemi 1 puanı yeterli görerek, kazanmayı aklının ucundan bile geçirmemesiydi. Oysa puan cetvelindeki yerleri bu stratejiye taban tabana zıttı.
Bu sonuç, Kafkas'ın hanesine büyük bir eksi, Prandelli'nin hanesine de artı olarak yazılabilir. Prandelli, Galatasaray'ın en iyi ve etkili oynamayı başardığı sistemin 4-4-2 olduğunu artık görmeli. Fatih Terim gibi Sneijder'i sol kanatta oynamaya ikna edebilirse sistemle daha fazla oynamasına gerek kalmaz, Umut Bulut da fazlasıyla hak ettiği 11'e girer.
