Fenerbahçe'nin pırlantası, Türk futbolunun "Kaşıkçı Elması" Arda Güler... Ufak tefek görüp, Karamürsel sepeti sanmayın. Az-çok, oynadığı 12 lig maçında 3 gol, 3 de asisti var. Her şeyin ötesinde, bu çocukta "ışık" var. Böylesine kendisini gösterebilen kaç futbolcu vardır 17 yaşında...

Ya Emirhan İlkhan... 18 yaşındaki bir filiz daha... Yavru Kartal... Beşiktaş orta sahasında kendini bir gösterdi, pir gösterdi. Ancak şimdi, orta sahadaki rakipleri çok fazla... Bu yakaladığı fırsatı inşallah sürdürebilir. Ama zor!

Haberin Devamı

Galatasaray'da işler daha da zor... “Yeni Ozan Kabak” diye lanse edilen Emin Bayram, kaptan olarak bile çıkmıştı sarı-kırmızılıların başında... Sonrası mı? Ver elini Boluspor? 1.5 yıl gurbette kimse hatırlamadı Emin'i... Teknik Direktör Okan Buruk kampa çağırdı. Ama yükü ağırdı. Tonla stoper arasında, şimdi forma arayacak. Ya da ya da yine bir yerlere kiralanacak.

Belki de, gençler arasında en şanslısı Trabzonsporlu Ahmetcan Kaplan... Şampiyon takımın şampiyon stoperlerinden... Ancak Vitor Hugo-Denswil ikilisi arasında ne kadar yer bulabilir, bilinmez. Umarım bekleyişi çok sürmez.

Daha önce Süper Lig Statüsü'nde şöyle bir madde vardı:

“İlk on birde 15’inci yaş gününe denk gelen sezon ile 21’inci yaş gününe denk gelen sezonlarda kesintili veya kesintisiz en az 2 sezon veya 24 ay kulüpte yetişmiş 01.01.2001 ve daha sonra doğmuş 1 futbolcunun bulundurulması zorunludur. Bulundurulmaması halinde ilgili kulüp hakkında hükmen mağlubiyet kararı verilir.”

Ancak yeni düzenleme sonrasında, bu ortadan kalktı.

Şöyle düşünmek gerek;

Kim kazandı?

Sorarım size, Arda Güler veya Emirhan İlkhan ya da Emin Bayram...

Acaba ne kadar fırsat bulur? Kaç maç forma bulur? Kaç karşılaşmada ilk 11'de yer bulur?

Keşke statü değişikliği kalabilseydi. Bu gençler şansların en büyüğünü bulabilseydi...

Keşke kulüpler zorunlu olarak bu pırlantaları parlatmak zorunda kalabilseydi...

Geçmiş olsun

Son dönemde, özellikle 4 büyüklerin, ellerindeki gençleri sözleşme yapmadıkları için kaçırdıkları yönünde serzenişler gündemde...

Haberin Devamı

Geçen sezon Ömer Faruk Beyaz'ın Fenerbahçe ile sözleşme yapmaya yanaşmaması, bunun öncesinde Mustafa Kapı ile başlayan, bu sezon da Bartuğ Elmaz'ın Marsilya'ya transferiyle ilgili Galatasaray'ın yaşadığı sıkıntılar, sıkıcı bir gerçek olarak futbol gündemine geldi.

Büyük kulüplerin; özellikle Anadolu takımlarının alt yapısında yetişen gençleri, sözleşmesi bittiğinde alıp (çoğu da bir kağıt gibi buruşturup atılıyor) gittikleri gerçeğini de unutmamak gerek.

Bugün bana, yarın sana misali...

Son olarak da, Beşiktaş'ta Rıdvan Yılmaz olayı... 2022-23 sezonu sonunda sözleşmesi bitecek futbolcu için, Eintracht Frankfurt'la yılan hikayesine dönen bir süreç var. Gitti-gitmedi derken, Beşiktaş ikna edilemeyince, Rıdvan mecburen kampa geldi.

Almanların elinde öyle bir koz var ki... Rıdvan, sözleşmesini yenilemediği sürece, 1 Ocak'tan itibaren E.Frankfurt ile imza atabilir, sezon sonunda da, "bedava" gidebilir. Beşiktaş da ancak yetiştirme bedeliyle avunabilir.

Peki ne oldu da bugünlere gelindi?

Haberin Devamı

12 Kasım 2020'de Rıdvan ile, ücreti konusunda tadil sözleşmesi yapan Beşiktaş, ayrıca mukavelenin 2025'e kadar uzatılması konusunda mutabakata varıldığına dair bir madde koyar. Ancak sözleşme, 31 Mayıs 2023 tarihine kadar olduğu için, yeniden bir anlaşma imzalanması gerekliliği ortadadır. Bu da yapılıp, Türkiye Futbol Federasyonu'na teslim edilmeyince, işte böyle "çaresizlik" yaşanır.

Geçmiş olsun!

Alıştırmayın bizi!

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, sıfırdan kurullar inşa ediyor.

Özellikle büyük eleştiri alan Tahkim ve Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, istifalarını sunarak, yeni Başkan Mehmet Büyükekşi'nin önünü açtı. Yeni kurullar, yeni kriterler ışığı altında açıklanacak. Özünde kimsenin itiraz etmeyeceği, iyi işler yapmayı amaçlayan kişiler, bu maddeler çerçevesinde seçilecek.

Ancak Büyükekşi'nin görev süresi, şimdilik bir yıl... Fakat yeni seçilecek kurullar, yönetim kurulunun süresine bağlı kalmadan, 4 yıllığına gelecek.

İnşallah, gelen kurullar, eşitlik arayanların ilacı olur, Türkiye Futbol Federasyonu'nun da "adalet kılıcı" olur.

Çok da iyi olmasınlar! İki dönemden fazla bizi alıştırmasınlar!

Çünkü kriterlere göre toplam 8 yıl kurullarda görev yapanlar, tekrar seçilemeyecek.