Florya'dan gömü mü çıktı?
Millet kendi geçim derdini unuttu, Victor Osimhen'in alacağı paranın derdine tutuldu. Leroy Sane'nin alacağı 12 milyon euro artık, "çok uygun" oldu.
Yetti mi? Yetmez. Kaleye Muslera'yı unutturacak Barcelona'dan Ter Stegen, orta sahaya Inter'den Hakan Çalhanoğlu, Manchester City'den İlkay Gündoğan...
Bunları duyanlar, şu soruyu sordu?: Florya'dan gömü mü çıktı?
İster, "Galatasaray'ın muhasebesi"ni tutmak deyin, isterseniz "futbol gerçeklerine" projektör tutmak... Ne derseniz deyin, önümüzde "harcama limitleri" denilen bir gerçek var. Üstelik Türkiye'de bunu kılıfına uydursanız da, UEFA'nın istediği "denk bütçe" kılıcı, hepsinin kafasının üzerinde sallanıp duruyor.
Hiç merak ettiniz mi, dört büyüklerin, koşaradım neden sermaye artırımına gittiklerini? Hiç merak ettiniz mi, Bankalar Birliği konsorsiyumundan çıkmak için dört gözle beklediklerini?
Konumuz Galatasaray ya, herkes onları merak ediyor ya, ortadan gidelim.
Şimdi, sarı-kırmızılılar, sermayesini 8 milyar 100 milyon lira artırmak için başvuru yaptı. Bunun yüzde 80'i ile de finansal borçlarını kapatacaklarını duyurdu.
Bu sermaye artırımında Galatasaray Kulübü'nün üzerine düşen yüzde 50'den fazlasını nasıl karşılayacağını bilemem. Bu artırıma katılmayan hisseleri nasıl alacağını da bilemem.
Bildiğim; Galatasaray, buradan gelecek parayla hem Bankalar Birliği'nden çıkarak faiz yükünden kurtulacak hem de temlik edilen gayrimenkullerin ayağındaki prangadan...
Daha da önemlisi, her borçlanmada Bankalar Birliği'nden izin almak zorunda kalan Galatasaray, "özgürlüğünü" ilan edecek, "Benim param, istediğim gibi harcarım" diyecek.
Şampiyonluk sürecinde kombine satışını tamamlayarak, en azından taze paraya kavuşan Cim-Bom'un Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılacak olması, sponsorların da iştahını kabartacak, bilet gelirini artıracak. Ayrıca da, mağazacılık geliri tavan yapacak. Resmen 1 Temmuz'da takıma katılacak Leroy Sane'nin formaları şimdiden satışa çıktı bile...
Ancaak, bunların hepsi, Victor Osimhen'e verilecek milyon eurolara yetecek mi? İşte sorun burada düğümleniyor. Kişisel fikrim, Nijeryalı, hoş bir seda bırakarak Avrupa'nın yolunu tutacak.
Bakalım hayaller Osimhen'di, gerçekler ne olacak?
Leroy Sane ya sakatlanırsa!
Böyle bir şey olmasını hiçbir futbolcu için dilemem ama aklıma takıldı. Leroy Sane, 1 Temmuz 2025'ten itibaren Galatasaraylı... O tarihe kadar Bayern Münih'in futbolcusu olduğu için Dünya Kulüpler Kupası'nda da Alman kulübü adına ter dökecek.
Allah korusun, orada ciddi bir sakatlık yaşarsa ne olur? Çünkü FIFA'nın kurallarına göre, sözleşmenin geçerliliği sağlık şartına bağlı olamaz. Öyleyse...
Galatasaray eli-kolu bağlı mı olacak? Değil tabii ki... Sigorta müessesesini devreye soktu. Onu da mı sponsorla halletti acaba?
Var mı bir formül?
Galatasaray, bu derece bir düzlük üzerinde hareket ederken, Fenerbahçe ne yapıyor?
Oturup ağlıyor!
İşin esprisi bir yana, ne yönetimsel krizi aşabildiler ne de futbol takımıyla ilgili belirsizlikleri giderebildiler.
İlk defa bu kadar ciddi bir muhalefetle karşı karşıya kalan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un, güvenoyu için ekim ayını işaret etmesi, ne kongre üyelerince ne de Fenerbahçe taraftarınca kabul gördü. "Hadi imza toplayalım" demek de, buna çare değildi. Yeterli sayı tamamlansa bile, en fazla Koç'u kaçıracak bir hamle olabilirdi. O da başkanın gözünü korkutmadı.
Camia, Koç'un karşısına çıkacak makul bir aday bulabilse, "tamam" diyecek ama Ali Koç'u geçebilecek bir aday henüz görülmedi.
Futbol takımında, Mourinho'nun devam edeceği söylendi, bu konuda Ali Koç da kamuoyunu tatmin edemedi.
Portekizli, "şampiyonluk" düşüneceğine, "tazminat"ın derdinde... Transfer krizde, taraftar, "Bu Galatasaray'ı nasıl geçeriz?"in derdinde...
Var mı bir formül?