Ne olacak bu çocukların hali?
UEFA Gençler Ligi'nde gelen ikincilik bile bizi uyandıramadı.
Trabzonspor, borç sarmalından kurtulabilmek için, Trabzon'u aştı, İstanbul'a konuşlandı. Kartal, Kemerburgaz derken, mirasyediler gibi aldıkları ya da kiraladıkları arazilerin üzerine bilumum binalar kondurmak için milyar liralara anlaştı.
Durun, bitmedi. Fırtına, şimdi de Edirne dışına göz koydu.
Bir yandan, U19'daki tüm futbolcuların Türk olmasıyla gururlanıyor Trabzonspor, diğer yandan da Fransa'dan, Portekiz'den takım almak için araştırmalar yapıyor. İlginç değil mi?
Bugün Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanıp kazanamamasından bağımsız olarak söylüyorum, bu sezon sizce başarılı mıdır Fırtına? Kupayı alsa bile ligde yarışamayan bir Trabzonspor, taraftarını mutlu etmiş midir?
Yine sonuçtan bağımsız olarak, Trabzonspor U19 Takımı başarılı mıdır? Ligde şampiyonluk tadacak olan, Avrupa'da ikincilik koltuğuna oturan bu takımdan kaçı A takımda olacak? 2-3, bilemedin 5 futbolcu... Ancak 19 yaşını aşanlar ne olacak? Bu takımda yaş haddinden kalamayacakları gibi, A takıma da yükselemedikleri için, şanslı olan bir Anadolu kulübüne, şanssız olan da 2.-3. lige gidecek. Çünkü, U19 Ligi ile Süper Lig arasında yarışabilecekleri bir lig yok.
Kaptan Abdurrahman, 20 yaşına geldi, yaş haddinden bay bay... 19 yaşındaki iki kaleciden hadi Onuralp ile Ahmet, A takıma gidip kurtardı diyelim. Avrupa'da penaltılar kurtaran Erol Can nasıl kurtaracak?
Keza golcü Ekrem, sol bek Bican, Orta sahanın dinamosu Boran, kaliteli yedek Melikşah, Avrupa'da turlar getiren Ömer Faruk ile Yiğit Kemal, sağ bek Oğuzhan... Tüm 2006'lılardan ancak ikisi kontenjanla takımda kalabilecek. Ya diğerleri...
Rezerv Lig kimin isteğiyle gelmişti, kim bitirdi bilen yok. "Kulüpler istedi" dendi, "kim" diye sorulmadı. "Kulüpler istemedi" dendi, "Hangileri" diye soran olmadı.
Şimdi bu gençlerin turşusunu kurabilirsiniz!
Hesap soran var mı?
MHP Milletvekili, eski futbolcu Saffet Sancaklı, Trabzonspor 19 Takımı'nı överken, üç büyüklerin borçlarına da dokundurdu. Öyle şeyler söyledi ki, kimsenin diyeceği bir şey yok.
Kulüplerin hesapsız harcamalarından, altyapıya dönülmesinin faydasından bahsetti. Bunlar zaten, aklı başında her adamın söyleyecekleri... Ancak bunlar dışında öyle şeyler söyledi ki, zülfü yare dokundu. Çıkardıkları kulüpler yasasını hatırlattı, denetim zorunluluğunu hatırlattı, bu işte yetkin olanlara görevlerini hatırlattı. Hatırlattı da hatırlattı.
Bizi dinlemiyorlar, belki sizi dinlerler sayın vekil...
Kurnaz kulüpler bütçe yapıyor, futbol yok. Hesap sorulacak, futbol yok. Ama sorarsan mali genel kurul...
Tabi böyle yapacaksın ki, o koltukta kurul babam kurul...
Tahkim Kurulu'nun 'anayasal' kalkanı
Biz millet olarak asil, Saffet Sancaklı da bizim vekilimiz olduğuna göre, işte yeni bir ev ödevi... Görev vermek tabii ki haddimiz değil, ancak öneri yapabiliriz değil mi?
Ne diyor anayasamızın 59. maddesi:
"Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz."
İyi güzel de, şu anda gerek kuruluşu gerekse işleyişi yönünden tarafsızlığı tartışmalı durumda bulunan bir Tahkim Kurulu, benim, daha doğrusu kulüplerin ya da sporcuların anayasal hakkını nasıl elinden alabilir? Bu işte sizce bir çarpıklık yok mudur?
Bu maddeyi tüm partilerin uzlaşısıyla anayasaya koyanlar, yine Meclis eliyle tamir edemez mi?
Demir Ege kuş gibi uçuyor
Gençlere en güzel örnek, Demir Ege Tıknaz...
Beşiktaş Yönetimi, onu Rio Ave takımına gönderirken, 5 milyon euro satın alma bedeli koyduğu için, "İyi para" demiş midir acaba? Bugün Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, Demir Ege'nin Portekiz kulübü tarafından 5'e alınıp, çok daha iyi bir fiyata başka bir takıma satılacağını duyurdu.
30 Haziran 2027'ye kadar sözleşmesi bulunmasına rağmen, Rio Ave'ye "Evet" diyen futbolcu mu suçlu, geleceği öngöremeyen profesyoneller mi, yoksa, "Bırakın gitsin" diyen teknik adamlar mı? Hangisi?
11 milyon euro vererek, mevkidaşı Al Musrati'yi satın alan mantık, Demir Ege'nin gidişiyle hangi yükten kurtuldu acaba?
Bırakınız yapsınlar, bırakınız gitsinler!