Diğer "Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum"

"Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum"

24.10.2019 - 08:00 | Son Güncellenme:

Dünya şampiyonu boksörümüz Busenaz Sürmeneli, yeni hedefinin 2020’de Tokyo’da düzenlenecek dev organizasyon olduğunu söyledi.

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum

ERKAN AYRAÇ - RÖPORTAJ

Haberin Devamı

Spora başladığı ilk günden itibaren olimpiyat madalyası istediğini belirten milli boksör, “Londra’da 13 Mart’ta başlayacak elemelere seribaşı olarak gideceğim. Bu bize avantaj sağlayacak. Mart’a kadar daha çok çalışıp, Tokyo’ya gideceğim” dedi.

Önce Dünya Boks Şampiyonası’nda kazandığı altın madalya ile gururumuz olan ve maç bitiminde verdiği asker selamı ve gözyaşları herkesin akıllarına kazınan Busenaz Sürmeneli, zorlu maçlarından hedeflerine her şeyi MİLLİYET’e anlattı.

Bize büyük bir gurur yaşattın. Rusya’daki şampiyonayı biraz anlatabilir misin?
Şampiyonadan önce rakiplerimizden daha iyi bir hazırlık dönemi geçirdik ve daha çok çalıştık. Bunu biliyorduk.. Beş maç yaptım ve zorluk derecesi olarak birbirinden ayıramam hiçbirini. Engellere rağmen ülkemin bayrağını en tepeye çıkardığım için mutlu ve gururluyum.

Finale nasıl hazırlandın. Son maç gerçekten herkes nefeslerini tutmuştu...
Maça çıkmadan önce yaptığımız motivasyon konuşmasında tek bir düşünce vardı. Bizim için maddiyat değil, manevi duygular önemliydi. Hocamla maçtan önce tek konuştuğumuz şey finali önce halkımız, ardından mehmetçiğimiz için kazanmamızdı. Hocam Cahit Süme, ‘Maçı kazanacağız, askerlerimize selam göndereceğiz’ demişti. Üçüncü raunddan önce de ‘Her şeyini ortaya koyacaksın ve kazanacaksın. Söz mü’ diyerek de beni motive etti. O konuşmanın ardından üçüncü raundun nasıl geçtiğini hatırlamıyorum. Beni izleyen herkes de maçtan sonra ‘Hayatının raundunu oynadın’ dediler. Ama dediğim gibi o dakikaları hatırlamıyorum. Sadece yeniden izlediğimde gözümde canlanıyor.

Yarı final maçın da çok zorluydu. Özellikle rakibin ev sahibi Rusya’dandı...
Hangi maçı birinci sıraya yazarsın derseniz, en zorlu maçım yarı finaldi. Muhteşem bir seyirci vardı rakibim adına. En az beş bin kişi onu destekledi. Fakat biz de şampiyonluğa inandık ve onu yendim. Gerçekten o anlar anlatılmaz yaşanırdı.

Haberin Devamı

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum



Artık sıkletinde dünya şampiyonusun. Bundan sonraki hedefin ne?
Her sporcunun hayali tabii ki olimpiyat madalyasıdır. Ben yaklaşık 12 senedir bunun hayaliyle yaşıyorum. Adeta bu yola baş koydum diyebilirim. Belki Tokyo’ya gidemeyiz. Ama şunu biliyoruz. Boks branşında biz varız. O olimpiyatlara gitmek için bizden başka kimse mücadele etmeyecek. Londra’da 13 Mart’ta başlayacak elemelere seribaşı olarak gideceğim. Bu bize avantaj olacak. Fakat ben bunu düşünmüyorum. Mart’a kadar daha çok çalışıp, Tokyo’ya gideceğim.

Tokyo için eleme maçları yapacağız dedin. Londra’ya seribaşı gideceksin. Bu rakiplerinin üzerinde bir baskı yaratır mı?
Çekinerek çıkacaklarından eminim. Çünkü biz de daha önce aynı duyguları yaşadık. Ama o dönemde ‘Türk kızı korkmaz. Ben hiç korkmam...’ kendime söylediğim tek şeydi. Hiçbir zaman pes etmedim, etmemde.

‘Pes etmek yok’
Aynı gün üç final vardı. Senden altın, diğer iki sporcumuzdan gümüş geldi...
Busenaz Çakıroğlu yarı finalde dünya şampiyonunu yendi. Bir altın daha bize gelebilirdi, ancak gelmedi. Ama ikimizin de asıl hedefi olimpiyatlar. O da dünyanın bir numaralı seribaşı. Ben de Avru pa’da üçüncü olmuştum. Altın nasip olmamıştı. Şampiyonadan bir gün sonra çalışmalara başladım. Pes etmedim ve Rusya’da altın kazandım.

Haberin Devamı

‘Yaptırım olsa da o selamı yapardım’
“Bir insana maçtan sonra nasıl sevinmesi gerektiği söylenemez. Ben sevincim karşısında sorunla karşılaşsam bile yine yapardım. Çünkü askerlerimizin yüzünü güldürmek istiyorduk, bir an bile olsa. Bunda ayıplanacak bir durum yok”

Haberin Devamı

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum

Sen orada final maçındayken, mehmetçiğimiz de zorlu bir harekât içindeydi. Bu sana itici bir güç oldu mu?
Türkün en önemli özelliği hırsı ve azmi. Rusya’ya giderken tek düşüncem şampiyonluktu. Bu kadar yoğun çalışmalarımın sonucunda ikincilik ya da üçüncülük bana yetmezdi. Türk kızına sadece birincilik yakışırdı. Tabii ki altın gelmeyebilirdi. Ama emeklerimizin karşılığını almayı Allah bize nasip etti. Ülkemin bu zor zamanında böyle bir başarı elde edip askerlerimizin yüzünü az da olsa güldürdüysek ne mutlu bize. Bizim bu selamımızın ardından mehmetçiğin de bize cevap videosunu izlediğimde bir daha gözlerim doldu. İyiki Türküm ve iyiki şampiyon olmuşum dedim. Herkese teşekkür ederim. Bana gereken desteği gösterdiler, ben de Rusya’dan altınla döndüm. Bana dua eden eller hiçbir zaman inmesin, başarıların hep daha iyisi gelsin.

Maçın ardından verdiğin asker selamı konuşuldu. Diğer milli sporcular da bunu yapmak istediğinde sorunla karşılaştılar. Sen de sorun yaşasan tepkin ne olurdu?
Boksta öyle bir yaptırım olmadı. İnsanlar maç bitince dans ediyor. Brezilyalı boksör de selam veriyor. Bunun bir yaptırımı bence olamaz. Bir insana maçtan sonra nasıl sevinmesi gerektiği söylenemez. Ben sevincim karşısında sorunla karşılaşsam bile yine yapardım. Çünkü askerlerimizin yüzünü güldürmek istiyorduk, bir an bile olsa. Bunda ayıplanacak bir durum yok.

Haberin Devamı

‘En az üç kota bekliyoruz’
Milli Takım Teknik Direktörü Cahit Süme de olimpiyat elemelerinde de başarılı olarak Tokyo’ya gitmek istediklerini söyledi. Londra’da 5 sıklette mücadele edeceklerini belirten Süme, “En az üç kota almak istiyoruz. Tabii ki daha fazlası da olsun isteriz” dedi.
Busenaz ile 12 yıldır aralıksız çalıştıklarını vurgulayan Süme, “Onun ne zaman ne yapacağını çok iyi biliyorum. Nerede daha atak olması gerektiğini de... Bu yüzden dünya şampiyonasında başarılı olduk. Çok mutluyuz” diye konuştu.
Trabzonspor’un da milli sporcuya gereken desteği verdiğinin altını çizen tecrübeli çalıştırıcı, “Trabzonspor gerçekten buradaki sporcular için büyük bir şans. Bir kulübün futbol dışında bir branşa destek vermesi gerçekten çok önemli. Bu yüzden Trabzonspor’a da ayrıca teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum

‘Aramızda hiç kıskançlık olmadı’
Tuğçe, sen de bir boksörsün. İkizin dünya şampiyonu oldu, neler hissettin?
Gerçekten o Rusya’da, bir Trabzon’da gözyaşı döndük. Herkesin ‘ikizini kıskanıyor musun’ diyor. Asla aramızda bugüne kadar herhangi bir kıskançlık olmadı. O Rusya’da şampiyon olduğunda ben burada daha fazla tebrik aldım diyebilirim. Her yerde, herkese onu ve başarılarını anlatıyorum. Maçlarını izlerken ellerim titriyordu, ağlıyordum. Trabzon’da beraber çalışıyoruz. Benim de tek hedefim Avrupa ve dünya şampiyonluğu. Bu ikisini başarabilirsem ardından da olimpiyatlara katılmak istiyorum.

‘En iyi dönem 20 ile 28 arası’
Dünya şampiyonusun, ama olimpiyatlar ağzından düşmüyor. 2020 olmazsa daha ne kadar devam edeceksin?
Boksta sporcunun en iyi yaşı 20 ila 28 arasıdır. Milli takımda 38 yaşında sporcumuz da var. Ama ben o kadar yapabilir miyim şu anda bilmiyorum. Fakat Tokyo olmazsa bir olimpiyat için daha elimden geleni yapmak isterim.

‘Makarna yerim’
Maçlardan önce bir totemin var mı?
Ben de uzun zamandan beri takıntı olan bir şey var aslında. Maç yemeğim var. Makarna yiyorum. En çok da dua ederim. Her zaman da kendi içimde tek söylediğim şey ‘Allah beni utandırmasın’ dır... Yenilebiliriz, kazanabiliriz. Ama önemli olan elimden geleni yapmam.

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum

‘Birçok kulüp istedi, gitmedim’
Trabzonspor’un sporcususun. Onların sana desteği nasıl?
Trabzonspor’un sporcusu olmak benim için bir şeref. 4-5 yıl onların boks branşını açmasını bekledim. Beni birçok kulüp istedi ama gitmedim. Trabzonspor’un dünya şampiyonu sporcusu yoktu ben çıktım. Olimpiyatlara giden sporcusu da yok. İnşallah o da ben olacağım. Çünkü her şey unutulur, fakat ilkler unutulmaz. Stat turu atarken taraftarların bana bakışı ve tezahüratları müthişti.

‘Annem görmesin diye morlukları kapatıyordum’
Zorlu maratondan geçtiğini belirten milli sporcu, “Herkes 5 maçı konuşuyor. Ama ben ağlayarak idman yaptığımı, annem görmesin diye morluklarımı kapattığımı bilirim. Yaşattığım gururu düşündüğümde, ‘her şeye değerdi’ diyebiliyorum” dedi

Busenaz Sürmeneli, küçük yaştan itibaren yaşadığı zorlukları ve neden boksu seçtiğini de anlattı...
Boksun kaderini sen değiştirdin ve boksun reklam yüzü oldun. Bu sende ne hissettiriyor?
Bu gerçekten zorlu bir maratondu. Herkes beş maçı konuşuyor, ama bunun bir de hazırlık dönemi var. Ben ağlayarak idman yaptığımı bilirim. Gözümün morardığını bilirim. O morlukları ailem görmesin diye kapattığımı bilirim. İnsanların izlediği kadar kolay bir spor değil. Bu kadar zorluğa rağmen yaşadığımız bu gururu düşündüğümde, ‘her şeye değerdi’ diyebiliyorum.

‘Deli doluydum’
Boksun en zor sporlardan biri olduğunu sen de söyledin. Neden boksu seçtin?
Ben gerçekten zoru çok severim. Küçükken çok deli dolu bir çocuktum. Hep zor sporları yapmak istedim. Antrenörüm Cahit Süme, teyzemin eşi olur. Cahit hoca da ‘Trabzon’a gelirseniz Busenaz’ı çalıştırabilirim’ demiş. Biz de Trabzon’a yerleştiğimizde boksa başladım.

Branş seçmemiş birçok miniğe örneksin. Belki birçok aile de seni görüp çocuğunu boksa yönlendirecek. Böyle bir misyona sahip olduğun için ne düşünüyorsun?
Çocuklara boksu sevdirmek, güzel bir spor olduğunu göstermek benim için gururdur. Çünkü çocuklar hiçbir şeyi unutmazlar. Boks için negatif düşünceler olabilir. Ama bu değişebilir. En önemli örneği benim babam. İlk başladığımda karşı çıkmıştı. Fakat benim hırsla çalıştığımı, madalya için yaptığım mücadeleyi görünce fikri değişti.

Boksu seçtiğinde ailen hiç karşı çıkmadı mı?
Benim ikizim de boksör. O da milli sporcu. Babam önce başlarda karşı çıktı. Ama o da benim bu branşta iyi olduğumu görünce fikri değişti. Annem bir dönem tekvando yapmış. O yüzden her zaman en büyük destekçimdi.

‘Erkeklerle çalışıyorum’
Kilonda senin için Trabzon’da çok fazla partnerin yok. Bu konu seni zorluyor mu?
Uzun zamandan beri erkeklerle maç yapıyorum. Onlarla maç yapmanın beni daha fazla geliştirdiğini düşünüyorum.

Olimpiyat hayaliyle yaşıyorum