Galatasaray transferin en hızlı takımı. Başkan Ünal Aysal geç de olsa Hamit, Amrabat ve Burak transferleriyle taraftarının, camiasının mutluluktan başını döndürdü. Melo da gelirse taşlar yerine oturacak.
Başkan yapması gerekeni yaptı. Galatasaray büyük kulüp. Hangi futbolcuya talip oluyorsa, onu almalı. Yakışan da bu. Amrabat’ı önce borsaya bildirip, sonra geri çekti. Hamit’e talip olup, Fenerbahçe’ye kaptırmak yakışık almazdı. Başkan yara alırdı. Zaten bu yüzden her iki futbolcuya da çok büyük paralar verdi. Amrabat bu parayı eder mi? Bana göre etmez. Ama madem Galatasaray Başkanı, “Alacağız” dedi, almalıydı da...
Burada tartışılacak konu Kayserispor Genel Menajeri Süleyman Hurma’dır. Hurma, “Galatasaray kıvırmamalı. Fenerbahçe gibi alacağı futbolcu için kulübüyle masaya oturur, elini uzatır, alır” demişti. Şimdi Galatasaray bunu yaptı. 8.5 milyon euro vereceği söyleniyor. Büyük para, ama Galatasaray Başkanı ne kadar büyük bir kulübün lideri olduğunu gösterdi. Fakat burada Kayserispor Başkanı’na, “Süleyman Hurma kimdir? Bu adamı futbol ailesinden uzaklaştırın” demeliydi. Aynı Hurma, Aslantepe için de “Biz maketlerle uğraşmayız” diyerek, Galatasaray’a hakaret etmişti. Maalesef Başkan bunu yuttu. Tepki vermeliydi. Belki de ilerleyen günlerde verecek.
Burada önemli olan Galatasaray’ın ne kadar güçlü olduğunu herkese göstermekti. Başkan da bunu başardı. Hamit’te de aynı iradeyi ortaya koydu. Hamit, Fenerbahçe’ye gitmiş olsaydı karizma, itibar “sıfır” olurdu. Bu futbolcular, Galatasaray’a faydalı olacak diye alındı. İsim olarak hepsi kaliteli...
Fatih Terim’in işi zordu şimdi daha da zorlaştı. Kaliteli bir kadro var ve beklenti çok büyük. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde... Dilerim sorun yaşamazlar.
Beşiktaş eski Başkanı Yıldırım Demirören geçen sezon Quaresma, Almeida, Simao, Fernandes, Guti’yi aldı. Basketbolda da NBA yıldızı Deron Williams’ı getirdi. Taraftarın mutluluğu hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Fakat başarı olmayınca bir anda her şey tersine döner. Burada Galatasaray’ın en büyük şansı Fatih Terim gibi bir hocasının olmasıdır. Terim başarının gelmesinde yine en etkili faktördür.
Burak’ta suçlu kim
28 Haziran’da Çeşme’de, Burak’la bir araya geldik. Galatasaray’a transferi için hiç bir şey söylemedi, ama ellerinin, ayaklarının titrediğini hemen anladım. Futbolcu arkadaşlarına Burak’ın durumunu sorduğumda, “Lazio işi çok zor. Büyük ihtimalle Galatasaray’da oynayacak, ama Burak çok çekiniyor. Tedirgin” demişlerdi. Hatta Abdurrahim Albayrak’ın günde üç defa Burak’ı arayıp, moral verdiğini söylediler.
Önce şunu söyleyelim. Futbolcu kesinlikle köle değildir. Trabzonspor yönetiminin, “5 milyon euro getiren kulüp Burak’ı alabilir” diyerek sözleşmeye madde koyuyorsa konuşmaya hiç hakkı yok. Madem öyle, 10 milyon euro yazsalardı. Belki o zaman Galatasaray bu transferi yapmazdı.
Şimdi düşünün Fenerbahçe, Gökhan Gönül’e, Galatasaray ise Selçuk İnan’ın bonservisine 5 milyon euro değer biçerse bu futbolcular da o parayı verip serbest kalırlarsa suçlu mu olacaklar?
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’i iyi tanırım. Belki ki o da çok büyük baskı altında. Bildiğim kadarıyla Aziz Yıldırım’ın en büyük dostuydu, daha sonra Fenerbahçe’den kupayı almak için her şeyi yaptı. Sonunda iki camia birbirine düştü. Şimdi aynı şey Galatasaray’la yaşanıyor ki, sarı-kırmızılılar, Burak için Trabzonspor’a 6 milyon euro teklif etti. 1 milyon euro fazla verdi. Nuh dediler, peygamber demediler.
Burada yönetim hatası vardır. Trabzonspor yönetimi; Selçuk İnan, Ceyhun ve Engin’de olduğu gibi Burak’ın sözleşmesinde de hata yapmıştır. Burak, Galatasaray’ı tercih etmiştir, hedefleri daha yüksektir. Fatih Terim’le çalışmak istiyor. Buna herkes saygı göstermeli, Galatasaray’ı da suçlamamalı.
Peki Burak, Galatasaray’da, Trabzonspor’daki başarısını gösterebilir mi? Bu kolay değil. Her şeyden önce Burak çok duygusal. Bu sarsıntıyı atlatırken zorlanacak. Fatih Terim onu kazanmak için çok mücadele edecek.