Bu yolun dönüşü yok
Galatasaray bu sezon çok başarılı oldu. İki kupa aldı, taraftar, camia herkes mutlu. Önümüzdeki sezon içinse herkes farklı düşünüyor, ‘Tamam beşinci yıldız takıldı, üç sene üst üste şampiyon olundu ama biz Avrupa’da başarılı olan bir takım istiyoruz’ söylemleri her geçen gün artıyor...
Önceki gece Tottenham ile Manchester United arasında UEFA Avrupa Ligi finali oynandı. Galatasaray sezon içinde bu turnuvada Tottenham’ı yenmesine rağmen, sıradan takımlara takılıp Avrupa’ya veda etti. Tabii ki bu herkesin canını yaktı. Yeni sezonda beklenti çok büyük. ‘Okan hoca sen bu takımı üç sezon şampiyon yaptın. Avrupa’da başarısız olma kredin var’ diye bir tek Galatasaraylı böyle bir tolerans tanımaz, hocayı yıpratırlar.
Evet geçen sezon transferler geç geldi, takım tam olarak oturmadı. Bir sürü sorun vardı ama şimdi bu sorunlar bitti. Geriye bir tek Osimhen kaldı. Galatasaray yönetiminin, Icardi ve Morata ile bu işi götürürüm deme şansı yok, daha doğrusu götüremezler. Çok iyi biliyorum, yönetim Nijeryalı futbolcuyu ikna etmek için resmen savaş veriyor. Unutmamak gerekir ki, Osimhen’e de yıllık 50 milyon euronun üzerinde teklifler var. Sarı-kırmızılıları ne kadar severse sevsin futbol nankör bir oyun, bir sakatlanırsın futbol hayatın biter. O da bunun bilincinde. Cim-Bom’dan beş senede alacağı parayı bir sezonda alır ve tercihini Suudi Arabistan’dan yana kullanır, bu da onun hakkı.
Osimhen lüks yaşantısı olan bir futbolcu değil. Kalabalık bir aile ile birlikte yaşıyor. Altın saatim olsun, çok lüks arabam olsun, yaşantım çok lüks olsun demiyor. Bunun için tercihini Suudi Arabistan’dan yana kullanabilir. Özel hayatına çok az para harcayan bir futbolcu. Burada yönetimin ve Okan Buruk’un ‘Osimhen gitti, bizim düzenimiz bozuldu’ deme riski yok. Şu an transfer daha başlamadı. Yeni Osimhenler bulmak zorundalar.
Lemina ile Torreira mükemmel ikili ama üç kulvarda senede 60 maç oynayarak bu yükü kaldıramazlar. Şampiyonlar Ligi’ne İngiltere 6 takım, İspanya 5 takım, Almanya 4 takım, İtalya 4 takım, Fransa 3 takımla katılıyor. Bu da demek oluyor ki Cim-Bom çok zor maçlar oynayacak. Başkan da, teknik adam da bunun bilincinde. Alınacak futbolcular takıma ‘cuk’ diye oturmalı. Jakobs, Jelert, Frankowski ve Cuesta gibi futbolcular alınmamalı. Takımın futbol çıtası yükseldi. Buna ayak uyduracak kaliteli isimler transfer edilmeli. Ancak o zaman Devler Ligi’nde başarılı olursun.
Benden söylemesi. Taraftar lig şampiyonluğuna doymuş. Yeni sezonda herkes hocadan Avrupa başarısı bekliyor.
Fenerbahçe sakinleşmeli
Sokağa çıktığımız zaman birçok Fenerbahçeli yanıma geliyor, bir kısmı ‘Başkan yedi senede bir kupa alabildi, hemen seçim yapmalı’ diyor. Diğer kısmı ‘Başkana haksızlık yapılıyor’ diye konuşuyor. Mourinho içinse ‘O sadece parayı düşünüyor, Fenerbahçe’ye verecek hiçbir şeyi yok, resmen dükkanı kapamış, tazminatını alıp kaçmak istiyor’ görüşünü hemen hemen tüm Fenerbahçeliler dillendiriyor.
Başkan Ali Koç eylülde seçim kararı aldı. Eminim o zamana kadar çok iyi transferler yapacak, iyi bir hoca getirecek ve bu antrenörün etrafını yerli Fenerbahçeli hocalarla destekleyecek. Hedef sezona böyle başlamak. Peki ama bu kargaşa devam ederken, eylülde seçim olacağını düşünürsek, sarı-lacivertliler huzur bulmadan, sakinleşmeden nasıl başarılı olacak?