Galatasaray geçen sene lig şampiyonu olmasına rağmen Avrupa kupalarında yoktu. Bu sezon ise Devler Ligi’nde çeyrek finale kaldı.
Bunu küçümsememek lazım. Şampiyonlar Ligi hakikaten çok zor bir kulvar. Hele rakibin Real Madrid ise yapacağın hiçbir şey yok. Galatasaraylı futbolcuları ve teknik heyeti kutlamak lazım. Kendilerinden daha iyi bir takımı dün gece Arena’da resmen ezdiler.
Gurur duydum. O tribünlerin sevinci, insanların çığlık çığlığa bağırması, demek ki böyle bir galibiyete çok ihtiyacımız varmış. İnsan ister istemez üzülüyor. Keşke rakip Real Madrid değil de, bir Dortmund, PSG, Malaga gibi daha denk takım olsaydı. Belki o zaman Şampiyonlar Ligi’nde yarı final oynama şansı artardı Galatasaray’ın.
Her şeye rağmen ilk maçta yenen abuk sabuk goller, hakemin vermediği iki penaltı kafamızda kocaman bir soru işareti bırakarak Avrupa’ya veda edildi. Sneijder’i herkes çok eleştirdi. Hollandalı dün gece büyük futbol oynadı, Eboue’ye gol attırdı. Bir de gol attı, kaleci Lopez ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda da golü atsa kahraman olacaktı.
Drogba çok büyük yıldız. Sadece attığı golle bu büyük futbolcuyu değerlendirmemek lazım. Real’in iki stoperi Pepe ve Varane Drogba’dan ürktükleri için hücuma çıkamadılar. Selçuk ile Melo futbollarıyla yıldızlaştı. Modric ve Khedira’dan daha iyiydiler. Gökhan Zan, Galatasaray’ın son zamanlarda sıkıntı yaşayan defansına ilaç oldu. Çok başarılıydı. Kendine güveni tekrar gelmiş. Artık Süper Lig’de kalan 6 maçta da bu şansını iyi kullanacağını düşünüyorum.
Real Madrid gibi bir dünya kulübü karşısında ortaya konan futbola herkes saygı duymalı. Ronaldo, Mesut Özil, Modric, Pepe, Di Maria, bu oyuncular hakikaten dünyanın en büyük yıldızları. Bu takım karşısında Galatasaray hem Madrid’de, hem Arena’da ezilmedi. İspanya’da alınan 3-0’lık mağlubiyetin rövanşını almayı başardı.
En önemlisi de maçın sonunda tribünlerde açılan ‘Bu kupayı bir gün Türkiye’ye getireceğiz’ pankartıydı.