Galatasaray’ın o rahat, sakin futbolu gitmiş, yerine takım olarak gergin, sinirli, sahada ne yaptığını bilmeyen futbolculardan oluşan bir hüviyete bürünmüş. Futbolumuzda yaşanan olumsuzluklar sokak yürüyüşleri, tribünlerdeki gerginlik, takımı da Fatih Hoca’yı da tedirgin etmiş.
Önce Fatih Terim... Bir şeylerden ürküyor. Dün gece de en ürktüğü kişi herhelde hakem Tolga Özkalfa’dır. Oyunu kesmek için ben bu kadar çok düdük çalan hakem görmedim. Güven vermedi. İki takımı da her an yakabilecek hüviyetteydi. Ama her şeye rağmen Galatasaray’ın daha sakin olması gerekirdi. Çünkü o kalitede, o tecrübede futbolcuları var.
Alanzinho, Zokora, Colman ve Serkan orta sahada Selçuk, Engin ve Melo’dan daha iyi mücadele ettiler diyebiliriz. Burak tek başına hücumda olmasına ve Semih’in kontrolüne rağmen pozisyon buldu. Biraz şansı olsaydı, gol de atabilirdi. Defansta Giray, Mustafa ve daha sonra Glowacki, Trabzon’da yaptıkları hataları yapmadılar. Hatta Necati ve Elmander’i topa bile vurdurmadılar. Kanatlarda Ebuoe hiç etkili değildi. Çıkamadı. Çıktığı zaman da etkili olamadı. Necati, Elmander ve daha sonra oyuna giren Baros çok net diyebileceğimiz bir kere olsun topla buluşmadı. En önemlisi de belki sezon başından beri Galatasaray takımı bu kadar pas hatası yapmadı. Futbolcular rahat değildi.
Bu stres devam ederse, Beşiktaş maçı da Trabzon karşılaşmasından farklı olmaz. Fatih Terim, tecrübeli bir hoca, ama buna rağmen o bile takımını sakinleştiremiyor. Bunun sonu ne olur, bilemiyorum. Ama Galatasaray’ın, Beşiktaş karşılaşması Trabzon maçından daha zor geçecek.
Trabzon, ilk maçtan sonra çok eleştirildi; ‘Galatasaray’a karşı iyi futbol oynamıyor’ dendi. Ama öyle değil. Bu çocuklar namuslu, şerefli insanlar. Ekmeklerini futboldan kazanıyorlar. Takımları galip gelince kendileri de para kazanıyor. Rakip seçip, kimine sert, kimine yumuşak futbol oynamaları mümkün mü? Öyle niyetleri olsaydı Galatasaray’a maçı verirler, bu kadar sert oynamazlardı. Bu tür dedikodular zaten hasta olan futbolumuzu iyice bitiriyor. Trabzon dün geceki futboluyla beraberliği, hatta galibiyeti bile hak etti.