Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Neredeyse bir ay oldu. Sadece futbolu değil sokakta dolaşmayı, eşimizle dostumuzla oturup bir çay içmeyi her şeyi özledik. Ama bu sıkıntılı günleri atlatmamız için sadece moral ve sabra ihtiyacımız var.
Haftaya cuma günü ramazan başlıyor. Camiler kapalı olduğu için teravih namazı kılınmayacak. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu bu virüsten kurtulmamız için çok sıkı tedbirler alıyorlar. Buna hafta sonu iki gün sokağa çıkma yasağı da eklendi. Bu önlemlerin devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü aramızda öyle insanlar var ki ‘virüs bana bir şey yapmaz’ deyip herkesin hayatını tehlikeye atıyorlar.
Bütün sektörler spor dünyası, sinema, otomobil ve daha birçok branş kapalı ve şu anda ayakta durmaya çalışıyorlar. Tabii ki zaman içinde normal hayatımıza döneceğiz. Ama bu sıkıntılı süreç daha bitmedi. Alınan tedbirlere tam uyulmadığı için daha da uzayacağını düşünüyorum. Anladığım kadarıyla 24 Mayıs Şeker Bayramı’nda da bu önlemler halkımız tarafından tam uygulanmazsa akrabalarımızdan ayrı olarak bu güzel zamanları da evde geçireceğiz.
Bu süre zarfında hiçbir takımın, futbolcunun idman yapması da mümkün değil. Salgın biraz azalırsa belki haziran ayının ortalarında kontrollü olarak çalışmalara başlanabilir. Maç oynayabilmeleri için de en az dört hafta gerekiyor. Bu zaman zarfında gitmek isteyen, kilo alan futbolcular... O kadar çok sorun varki en büyük sorun da birçok kişi de zannediyor ki Sağlık Bakanlığı, ‘Virüs bitti’ diyecek, tribünler dolacak ve maçlar oynanacak. Kesinlikle böyle bir şey olmayacak. Bu bir süreç.
Kontrollü olarak sokağa çıksak bile birbirimizden yine belirli bir mesafede uzak duracağız. Süresini bilemiyorum ama uzun bir zaman seyircili maç oynanmayacak. UEFA ile FIFA buna izin vermeyecek. Unutmayın, İtalya bu kadar sıkıntı yaşıyorsa, virüs bu kadar can aldıysa bunun tek sebebi Atalanta-Valencia maçının seyircili oynanması. Bunun için ben herkese sabırlar diliyorum. Hiç kimse moralini bozmasın, herkesin tuttuğu takımlar yerinde duruyor. Ama futbolumuzun geri gelmesi için daha zamana ihtiyacımız var.

Haberin Devamı

Kulüpler indirim bekliyor
Bütün dünyada kulüplerin var olması için önce ayakta kalmaları lazım. Sadece Türkiye’den bahsetmiyorum. Avrupa’nın en büyük kulüpleri bile ben bu çıkmazın içinden en az zararla nasıl kurtulurum diye bir sürü tedbirler alıyor.
Bundesliga ekibi Schalke, bütün futbolcuların aldıkları maaşları %30 düşürdü ve ödemeleri ocak ayına kadar uzattı. La Liga’da Atletico Madrid, Real Madrid, Barcelona... Aynı uygulamayı onlar da yaptı. Futbolculardan ise bu teklife en ufak bir itiraz gelmedi ve kabul ettiler.
Türkiye’de ise birçok direnen futbolcu var. Ama bir şeyin farkında değiller. Gelirleri düşen hatta sıfır noktasına gelen kulüpler futbolcuların sözleşmesi de olsa bu parayı nasıl ödeyecekler. Hani derler ya ‘canımı mı alacaksın’ diye. İndirimi kabul etmeyen futbolcular kulübün canlarını mı alacaklar?
İyi niyetli olanlar sorun çıkarmıyor. Fakat iyi niyetli olmayanlar bırakın oynadıkları kulübü, Türkiye’den gitmek istiyorlar. Ayrılmak isteyen herkesin yolu açık olsun. Önce kulüpler ayakta kalacak, ardından futbolcular para kazanacak. Bütün kulüpler bu konuda ortak hareket etmek zorunda.
Belki taraftarlar mutlu olsun diye transfer haberleri çıkıyor ama bu durumda oyuncu alımının da oluru yok.

Haberin Devamı

Mustafa Denizli belgeseli
Neredeyse bir aydır evdeyiz. Bazı şeyleri unutmaya başladık. Önceki gün TRT Spor’da iki saat kısmıyla olsa Mustafa Denizli belgeselini seyrettim ve çok duygulandım.
Mustafa Denizli’nin benim hayatımdaki yeri gerçekten çok farklıdır. Onun sayesinde çok üzüldüğüm günler de çok sevindiğim günler de oldu. TRT’nin Neuchautel maçını bölümler halinde tekrar vermesi, Mustafa Denizli’nin İran’daki son çalıştırdığı Traktör Sazi takımının taraftarından gördüğü sevgi, tribünlere 80 bin taraftarın gelmesi bana gerçekten unuttuğum şeyleri bir daha hatırlattı.
Teşekkürler TRT Spor. Fatih Terim ve Şenol Güneş gibi isimlerin de belgesellerini yayınlayarak başarılarının tekrar hatırlatılması lazım. Şu sokağa çıkamadığımız ortamda gerçekten herkes çok mutlu oluyor.