Galatasaray; lisesiyle, kurucusu Ali Sami Yen ile, ülkemiz için canını veren şehitleriyle, Metin Oktay’la, 25 milyon taraftarıyla, bir bütündür. Bayrağına da, devletine de bağlıdır. Bu böyle biline. Başkaları ne konuşursa konuşsun hiç önemli değil. Türkiye’nin birliğe, beraberliğe en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde Galatasaray’ın tartışılması inanın herkesin canını acıtıyor.
Türkiye Futbol Federasyonu, tarihi bir karar alarak yabancı sayısını artırmıştır. Ve bu Türk futbolunda bir devrimdir. Herkes oynanan futboldan keyif alıyor. Tribünle doluyor. Bu yabancı hakkı, bütün kulüpler için çıkarıldı. Galatasaray’a özel bir durum değildi. Teknik Direktör Igor Tudor, sonuna kadar bu hakkı kullanmak için 11 yabancıyla takımını sahaya çıkardı. Ardından kıyamet koptu, ‘neden Galatasaray 11 yabancı ile sahaya çıksınmış. İsmini değiştirsinmiş’...
Eleştiriler bitmeli
Tamam, herkese saygılıyız. Ama böyle saçma bir düşünce ilk defa duyuyorum. Fenerbahçe ya da Beşiktaş ise 9 yabancı ile çıkıyor sahaya. Anadolu kulüpleri de bu hakkı sonuna kadar kullanıyor. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’ne 11 yabancı ile çıktı geçen sezon. Bu eleştiriler bitmeli. Futbolumuzun sevgiye, saygıya ihtiyacı var.
Önceki akşam Fenerbahçe ile Anadolu Efes, Euroleague’de maç yaptı. İlk beşlerine bakıyorum, bir tane Türk basketçi yoktu. Obradovic, dünyanın en iyi coachlarından biri. Neden Türk oynatmıyor? Bir kastı mı var? Kendisine bir hak verilmiş, bunu sonuna kadar kullanıyor. Ve sonuç ne... Avrupa’nın basketteki en büyük kupasını geçen sene Türkiye’ye getirdi.
Bu tartışmalar hoş değil. Spora ve Türk futboluna zarar getiriyor. Pazar günü büyük bir derbi oynandı. Taraftarın biri, hakemin yüzüne su şişesi attı. Evet bu kişi her kimse yakalanıp en büyük cezayı görmeli, bunun affı olmamalı. Ama öteki tarafa baktığımız zaman passolig neden çıktı? Bu tür insanlar futbolumuzu kirletmesin diye. Stadın her tarafı kamera dolu. Herkesin yaptığı her hareket merkezden izleniyor ve kayıt altına alınıyor. Bu şişeyi atanın kaçması imkansız. Kayıtlarda mutlaka var. Bir kişi için bütün stadın kapatılması futbolumuz adına hoş değil. Efendi gibi maç izleyenlerin, takımlarını destekleyenlerin suçu ne? Onları da cezalandırmak etik olarak uygun olmaz.
Tudor başarısız mı!
Bugün Galatasaray’ın puan cetvelinde bulunduğu yerde başka bir takımın hocası olsaydı, teknik direktörüne övgüler yağardı. Beşiktaş’ın kadrosu, Cim-Bom’dan daha mı kötü? Kesinlikle hayır... Fenerbahçe’nin oyuncuları, sarı-kırmızılı takımdan daha mı kötü? Kesinlikle hayır. Trabzonspor’un kadrosu, üç büyüklerin kadrosundan belki de daha iyi.
Ama Tudor’un takımı dev rakiplerine 8 puan fark atmış ve lider. Hırvat hoca yerden yere vuruluyor. Hatta gönderilmesi isteniyor, bir kesim tarafından. Evet, Tudor hatalar yapıyor. Bütün hocalar ne kadar hata yapıyorsa Tudor’un hatası onlardan fazla değil. Arayış içinde. Daha iyisini nasıl yaparım diye çalışıyor. Bunları yapmasa zaten hata görülmeyecek. Ama ben bu kadar eleştirilirken adaletli davranıldığını düşünmüyorum.
Köstebek kim?
Düşünebiliyor musunuz, Galatasaray-Fenerbahçe derbisi oynanacak, 24 saat önce Florya’da bir köstebek kadroyu, takımın oynayacağı sistemi basına veriyor. Dünyanın hiçbir kulübünde böyle bir şey olmaz. Bu hainliktir. O kulübün ekmeğini yiyen birisinin bunu yapmaması lazım. Peki bu köstebek bulunur mu? Hayır...
Ama sarı-kırmızılılar yerine başka bir kulüpte olsa iki saatte bulunur ve işine son verilir. Başkan Dursun Özbek, bunlarla mı uğraşacak. Beni yanlış anlamasınlar bu köstebek her kimse Başkan Özbek’e de, Galatasaray’a verdiği zarar gibi, zarar veriyor.
