Mayıs ayında Galatasaray tarihinin en önemli kongresi var. Yeni başkan seçilecek. Adaylara bakıyorum, Adnan Öztürk de çekildikten sonra herkes Dursun Özbek’in etrafında toplanıyor. Özbek doğru isim mi? Evet... Peki böyle mi olmalıydı? Hani sarı-kırmızılı kulübün o ünlü işadamları, çok parası olanlar! Her yerde dedikodu yapanlar. Kulübü yerden yere vuranlar neden ortaya çıkmıyor? Divan Kurulu toplantılarında bas bas bağırıyorlar. Her türlü eleştiri ve hakareti yapıyorlar. Hadi şimdi çıksınlar ortaya, ‘Biz Galatasaray’ı kurtarmaya talibiz’ desinler.
Bugün aynı durumda Fenerbahçe olsa en az 6-7 tane kelli felli, ünlü başkan adayı çıkar. Keza Beşiktaş’ta da 4-5 tane kulübün yükünü sırtlayacak aday olur. Galatasaray’da neden çıkmıyor? Bırakın aday çıkmasını şu an Dursun Özbek’in etrafında yönetici olmak için 40 kişi 40 takla atıyor. Böyle mi olması lazımdı? Aslanlar gibi Galatasaray’ı düzlüğe çıkaracak 5-6 tane aday olsaydı kulübe yakışmaz mıydı? Demek ki fazla abartmamamız lazım. Özbek bana göre bir kahraman. İyi ki var. Galatasaray’ı ortada bırakmıyor. 850 milyon lira borcun altına gözünü kırpmadan giriyor. Helal olsun... Sakın bundan sonra karşısına çıkıp hiç kimse kendisini eleştirmesin, saygı duysun.
Beyaz sayfa açalım
Cumhurbaşkanımız, Süper Lig takımlarının kaptanlarıyla toplantı yaptı. Efendim neden kaptanları çağırıp da toplantı yapmış... Neden Futbol Federasyonu Başkanı, Kulüpler Birliği Başkanı, Fatih Terim bu toplantıya katılmış. Düşünebiliyor musunuz bu zihniyeti? Cumhurbaşkanı o kadar işinin arasında futbola öncelik veriyor. Federasyon Başkanı gecesini gündüzünü birbirine katmış, kendini Türk futbolunu düzeltmek için adamış, yine de eleştirilerin odağında. Bu anlayışla futbolumuz bir adım ileri gidemez. Önümüzde fırsat var. Kulüp başkanları, futbolcular, medya gelin hep beraber beyaz bir sayfa açalım. Kavgayı bırakalım. Şu güzel oyun futbolun tadını çıkaralım.
Örnek alınmalı
Felipe Melo iki ay önce çok ağır bir bel ameliyatı geçirdi. Bu ameliyatı olanların tekrar sahaya dönmesi en az 4-5 ay alır. Melo, Brezilya’ya gitti. Herkes ‘tatile gitti’ derken, o kumlarda çalıştı ve iki aylık süre zarfında hocasına ‘Ben Manisa maçında oynayacağım, oynamam lazım, şampiyonluk yarışında takımımı yalnız bırakamam’ diyerek Manisa’nın kötü zemininde koştu, depar attı, ikili mücadelelere girdi. Tam hazır olmasa da profesyonellik adına tüm meslektaşlarına ders verdi. Semih neredeyse 4 aydır yok. Aydın 1 senedir sahalardan uzak. Yekta sağlam olmasına rağmen fazla gayret göstermiyor. Melo’nun futbol aşkının yarısı bu oyuncularda olsaydı şimdi Galatasaray yarışta rakiplerinden daha şanslı olurdu.