Son 90 dakikaya geldik. Yarın saat 21.00’de şampiyon belli olacak. ‘Bu kupayı en çok kim hak etti’ derseniz, hiç düşünmeden ‘Galatasaray’ derim.
Değil mi ki, 28 bin taraftar takımın antrenmanını izlemeye gitti, 1 milyon TL para harcadı. ‘Eller yukarı’ demek lazım. Daha konuşacak bir şey yok. Futbola döndüğümüz zaman Fenerbahçe ile Kadıköy’de berabere kaldı. Kendi sahasında Başakşehir, Trabzon ve Beşiktaş’ı yendi. Daha ne olması gerekiyor.
Tabii yine senaryolar devam ediyor. Rakip kimse o övülüyor. Geçen hafta Malatyaspor göklere çıkarıldı. Kaleye tek şut atamadan maçı bitirdiler. Şimdi de Göztepe... Evet, Göztepe’nin sahadaki mücadelesinden gurur duyuyorum. Tamer Tuna, aslan gibi bir hoca. Takımını iyi koşturuyor ve geçen sene birinci ligden gelmelerine rağmen, Süper Lig’i iyi bir yerde bitirecekler.
Okan Buruk’un Akhisarspor’u Galatasaray’a karşı nasıl aslanlar gibi mücadele ettiyse herkes emin olsun Göztepe de varını yoğunu sahaya koyacaktır. Ama ne kadar başarılı olur, bunu bilemiyorum. Fakat konuşmalar sürüyor. Burada amaç futbolu kirletmek. Birileri ‘Federasyon Galatasaray’ı şampiyon yapmazmış. Hakem buna müsaade etmezmiş’ diyor. Başka birileri ise ‘Siyaset kesinlikle Galatasaray’ın şampiyon olmasını istemezmiş...’
Bunlara insaf demek lazım. Başakşehir şampiyonluk yarışında yara alınca şimdi döndüler başka şeyler konuşuyorlar. Hele birileri var ki rüyasında Demba Ba’yı görüyor. Gece geliyormuş, sakallı dedenin kulağına ‘Galatasaray’a iki gol atacağım ve şampiyon olamayacaklar’ diyormuş. Deli saçmalığı bunlar. Başka bir şey diyemiyorum. Rüyasına Demba Ba geliyor da neden Gomis, Rodrigues gelmiyor ya da Feghouli... Bunu anlayamıyorum.
Galatasaray’ın karnesinde final maçını kaybetmek diye bir şey yok. Leeds United, Arsenal, Juventus, Başakşehir, Beşiktaş maçları hep final maçıydı. Bunların hepsini de kazandı. Şimdi ne yapacak? İzmir’de kaybedip, şampiyonluğu rakibine mi kaptıracak! Futbolda her şey var ama bu tür sürprizler milyonda bir olur. Şu an Galatasaray; hocasıyla, futbolcularıyla, taraftarıyla böyle bir hata yapacak konumda değil.
Baskete Ergin Ataman lazım
Fatih Terim, Florya’yı derledi, toparladı, taraftarı bütünleştirdi, futbol takımı şu anda şampiyonluğun en büyük adayı. Galatasaray Erkek Basketbol Takımı ise yerlerde sürünüyor. Play-off’a bile kalamadı. Önce Erman Kunter, sonra Oktay Mahmuti... Mahmuti’nin Anadolu Efes’te ve Darüşşafaka’daki serüvenlerine bakıyorum, her türlü imkan verildi, bu iki kulüpte de başarılı olamadı. Ardından kurtarıcı olarak Galatasaray’a geldi. Böyle saçma bir şey olamaz.
Ergin Ataman, iyi bir Galatasaraylı. Basketbolun Fatih Terim’i. Para pul sormaz. Kulübü için hür türlü fedakârlığı yapar. Ama burnundan da kıl aldırmaz. Sarı-kırmızılı takıma çok büyük zarar veren eski yönetici Can Topsakal, Ataman’ı itibarsızlaştırarak, taraftarla birbirine düşürerek gönderdi ve kulübüne kötülük yaptı. Seçimin sonucu ne olur bunu bilemiyorum, kestiremiyorum da. Fanatikler yine ortada cirit atıyorlar. Bu konuya girmeyeceğim. Kim başkan olursa olsun Ergin Ataman’ı mutlaka basketbol takımının başına getirmesi gerekir.
İkinci olan da yaşadı
Süper Lig’i yıllardır ikinci bitirenler Şampiyonlar Ligi’ne katılamıyorlardı. Ön eleme maçlarında turnuvaya veda ediyorlardı. Şimdi statü değişti. Direkt Devler Ligi’ne Fransa’dan 3, Almanya, İspanya, İtalya ve İngiltere’den 4, Rusya’dan iki takım katılacak.
Yani lig ikincisi oynayacağı iki ön eleme grubu maçında daha zayıf rakiplerle karşılaşacak. Turnuvaya katılma şansı da yüzde 50 artacak. Süper Lig’de ikinci olmak bu statüde şampiyonluk kadar önemli artık. Bu değişikliğin bir tek zor tarafı gruplara kaldığın zaman daha zor takımlarla karşı karşıya geleceksin. İyi bir takım kuramazsan Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkman mümkün olmayacak.
