Son üç haftadır Galatasaray’ın futbolunda bayağı bir gelişme var. Juventus ve Trabzonspor galibiyeti ile dün geceki Erciyes karşısında oynanan futbol gösteriyor ki üç kupada da sarı-kırmızılı kulüp iddiasını devam ettirecek.
Erciyes maçının bilhassa ilk yarısı sahada bu sezonun en iyi Galatasaray’ı vardı. Sneijder, Drogba ve Burak, Erciyes defansını öyle bir kroki duruma düşündüler ki her atakları ya gol oldu ya da kalesinde devleşen Jorgacevic farkın açılmasını önledi.
Melo ile Selçuk, Trabzonspor karşısındaki başarılı futbollarını devam ettirdiler. İlk golde Melo’nun Sneijder’a asisti, Hollandalı futbolcunun da gol vuruşu sahalarımızda ender görülen cinstendi. Maçın yıldızı Melo’nun sakatlanma pahasına attığı gol tek kelime ile mükemmeldi. Burak gol atmasına rağmen son vuruşlarda ağır kalıyor veya topla çok oynuyor... Biraz dikkatli olup çabuk davransa kendi adına gol adedini çok arttıracak.
İlk yarı iki bek Hakan ve Sabri iyi çıkışlar yaptılar. Hatasız oynadılar, ofansif anlamda takımlarına çok katkı sağladılar... İkinci yarı ise sahada farklı bir Galatasaray vardı. Yediği gole adeta davetiye çıkardı. 20 dakika rakibin üzerine gitmedi. Orta sahada iyi mücadele etmedi. İşin doğrusu skoru yeterli bulup halı saha futbolu oynadı. Kulübeden gelen Mancini’nin fırçalarıyla yeniden toparlandı. Sayısız gol fırsatı yakaladılar. Kiminde topa vuramadılar, bazılarını da gecenin başarılı ismi kaleci Jorgacevic kurtardı. Galatasaray’ın iyi bir kadrosu var. Zaman zaman da güzel futbol oynuyor. “Kadrosu mükemmel mi?” diye sorarsanız kesinlikle “hayır” derim. Defansta arıza var. Genç Semih çırpınıyor, bir şeyler yapmaya uğraşıyor ama Chedjou tam bir fiyasko... Aynı Bruma gibi... Bruma’ya 13 milyon euroya yakın para ödendi. Oynadığı futbola bakıyorsun Aydın’dan hiç bir fazlası yok. Demek ki Amrabat’ta olduğu gibi Bruma’ya ödenen para yandı...
İkinci yarı Hakan ile Sabri’ye bakıyorum... Bu kadar maça iyi başlayıp bu kadar kötü performans ortaya koyan futbolcu az görülür... Sabri’nin bilhassa defansif anlamda daha dikkatli olması gerekir. Son sözüm de Yekta’ya... Oyuna gireli 5 dakika olmuş takımına ikinci golü yedirtiyordu. Böyle hatalar yaparsan “Hocam benim oynatmıyor” diye ağlamayacaksın...