Fatih Terim, “elimde Elmander ve Baros olmasına rağmen santrfor istiyorum” diye devamlı ısrar etti. Sonuçta transferin son günü, son dakikalarda Necati Ateş Antalyaspor’dan alındı. Dün gece Terim’in ne kadar haklı olduğunu gördük... Baros cezalı, Elmander ise sakatlandı. Necati olmasa bu maç nasıl dönerdi! İki gol attı, bir de penaltı yaptırdı. İnanıyorum, her geçen hafta Fatih Terim’in elinde Necati’nin futbolu daha da gelişecek.
Mersin İdman Yurdu öyle bir ilk yarı oynadı ki, neredeyse “bu nasıl süper lig takımı” diyecektik veya “bu performansıyla Süper Lig’de nasıl oynar” diyerek ciddi ciddi düşündük.
Tek taraflı Galatasaray ağırlıklı ilk 45 dakikayı yaşadık. Galatasaray adına iyi mücadele olmasa da kaçan goller vardı. Ama skor değişmedi. Necati’nin attığı golle devre kapandı. 57. dakikada Barış iki sarı karttan oyundan atılınca Galatasaray’ın işinin daha kolaylaştığını düşündük. İşte ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Sen büyük takımsın, rakibi küçümsemeyeceksin, rakibi küçümsersen 10 kişi de olsa bir anda golü yersin...
Galatasaray, Melo’yu, Riera’yı, Baros’u kesinlikle aradı. Maçta üç gol bulmasına rağmen oyun kalitesi olarak göz doldurmadı. Ceyhun, Melo’nun yedeği... Futbolu ile parlayamadı. Emre Çolak, Fatih Terim ısrar etmesine rağmen eski gücünde değil. Takıma ne kadar katkısı var. Bu büyük bir soru işareti... Selçuk çok net iki gol pozisyonuna girdi. Buna rağmen Engin’in verdiği yaratıcı pasları veremiyor. Eboue iyi ki dönmüş... Galatasaray’ın sağ bekinin değişmez oyuncusu... Duruşuyla, hamleleriyle gerçekten müthiş futbolcu...
“Hakan Balta mı, yoksa Riera mı” diye sorarsanız. Geçen hafta Riera çok başarılıydı, Hakan Balta ise dün gece kendini gösteremedi. Hele Galatasaray’ın yediği golde önündeki Erhan’a o topu vurdurmamalıydı. Sonuçta Galatasaray eksiklerine rağmen üç puanı aldı. Ama maçtan da ders çıkarmalı. Rakibini küçümsersen başına her an felaket gelir.