Galatasaray Başkanı Dursun Özbek; kulübe, camiaya ne zarar verdi ki, camianın bazı kişileri kendisini bu kadar eleştiriyor? Neden, ‘Tekrar seçime gideriz’ diye tehdit ediyorlar? İnanın aklım, sırrım ermiyor.
Özbek hangi şartlarda kulübün başına geldi? Kendisine ne dediler; ‘Mali durumumuz çok kötü. UEFA’yla sorun yaşıyoruz. Borç 1 milyar lira. Sakın transfer yapma. Kulübün bu borçlarını azalt’ denmedi mi? Özbek yanlış bir şey mi yaptı? Mümkün olduğu kadar kulübün borçlarını azaltmak için tasarruf yaptı. Bir sürü hortumlanan kanalları tıkadı. Kulübün masraflarını asgariye indirdi. Camianın da istediği zaten bu değil miydi?
Başkan’ın yanıldığı nokta ise sportif başarı olmadan o koltukta hiç kimse rahat rahat oturamaz. Bunu şimdi öğrendi. Ne yaptı? Galatasaray’ın ilk Avrupa yolculuğuna çıktı, başarılı olan teknik direktörü getirdi. Yanlış mı yaptı? Hayır. Yaptığı en doğru hareketlerden biriydi. İçi boşalmış kadroyu Özbek kurmadı. Hamzaoğlu ne dediyse onu yaptı ve bugünlere gelindi. Bu takımın başına Guardiola’yı da getirsen yapacağı hiçbir şey yok.
Hamza Hoca’nın kurduğu takım başarıya doydu, misyonunu tamamladı. Şimdi Dursun Özbek yeni sayfa açmalı. Efendim, UEFA ceza verecek, Avrupa kupalarına almayacakmış... Gerekirse almasın ama herkesin zevkle seyredeceği, koşan, mücadele eden bir kadroyu Mustafa Denizli’ye sunmalı. Bugün eleştirenler o gün alkışlar. Futbolun da gerçeği bu. Devre arası bu transferler gerçekleşecek. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama Galatasaray’ın bu başkanları kaçırma sistemi artık bitmeli. Özbek camiayı birleştiremiyormuş. Eski başkanlarla yemeğe gitmemiş, o zaman istifa etsin gitsin gibi düşünenler kulübün yakasından düşmeli.
Benim bildiğim kulüplerde herkes başkanlarına yardımcı olur, Galatasaray’da ise başkanlarını kaçırmak için her şey yapılıyor. Kulübün en büyük sorunu bu. Adnan Polat gibi Özbek de kaçırılırsa inanın Galatasaray bölünür.
Hamzaoğlu zarar verdi
Hamza Hoca’ya insan olarak hiçbir lafım yok. Galatasaray’da top oynadı, teknik direktörlük yaptı, başarılı da oldu. Ama ayrılması gerekiyordu. Bütün tribünler, camiadaki çoğunluk, ‘Hamzaoğlu istifa’ diye bağırmıyor muydu? Şimdi ne oldu? Hiç kimse gerçekleri bilmiyor ve bilmeyecek de.
Sadece bir iki şey söylemek istiyorum. Cüneyt Tanman neden istifa etti? Grosskreutz’un lisansı neden çıkarılamadı? Kulübede oturtmak için Bilal’i, Jem Karacan’ı, Denayer’i, Carole’u kim transfer etti? 1 milyon 650 bin euro para ödeyerek Dzemaili’yi kim gönderdi? Burak ve Selçuk’un sözünü dinleyerek kim santrfor almadı? Bakın eleştirenler için söylüyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Yönetimin bu anlattıklarımda hiçbir suçu yok. Büyük takım teknik direktörlüğü farklı bir şeydir. Hocanın gitmesi kurtuluşu oldu.
Yabancı hakem de neymiş!
Dünyaya kendimizi rezil etmek için çok uğraş veriyoruz. Şampiyonlar Ligi’nin finaline, Dünya Kupası yarı finaline, Avrupa Ligi’ne birçok hakem gönderiyoruz. Hepsi de başarılı. Kendileriyle gurur duyuyoruz. Bu kadar başarılı isimler varken, yabancı hakemler mi ithal edeceğiz. İnanın çok komik.
MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu üç lisan biliyor. Esas mesleği şehir planlamacısı. Çok da başarılı. Hakemliğin içindeki sıkıntıları biliyor ve yılların getirdiği çarpık düzeni bozmak için savaş veriyor. Başarılı olabilecek mi? Türkiye şartlarında çok zor ama en iyisini yapabileceğini düşünüyorum.
Yıllardır hakemlikte en büyük yara, babadan oğula, amcadan yeğene camiadaki torpiller... Bunu önleyebilirse tarihe geçecek. Bakın, 38 yaşındaki hakemi Nazilli Bld-Trabzonspor maçına veriyor. Salih Dursun’un iki sarıdan atılması lazım ve hakem atamıyor. Burada en büyük sorun ne biliyor musunuz? Yürekli hakem yetiştirmek, onlara o yüreği verebilmek... Müftüoğlu bunu yapabilirse kahraman olur. Yapamazsa korkarım o koltukta uzun süreli oturamaz.
